Zafer Partisi Merzifon İlçe Başkanı Volkan Uysal, 3 Mayıs Türkçülük Bayramı dolayısıyla basın açıklaması yaptı.
3 Mayıs’ın neden Türkçülük Bayramı olarak kutlandığını açıklayan Zafer Partisi Merzifon İlçe Başkanı Volkan Uysal, “3 Mayıs günü çok bilinen bir hadise oldu. Hüseyin Nihal Atsız’ın 1944 yılında, o zamanki Orhun dergisinde zamanın başvekili Saraçoğlu Şükrü’ye yazdığı iki açık mektubun sonunda Sabahattin Ali, Atsız hakkında bir dava açtı. Daha doğrusu dönemin Milli Eğitim Bakanı’nın, Falih Rıfkı Atay’ın kışkırtmaları ile Sabahattin Ali dava açtı. Sabahattin Ali neden dava açtı? Çünkü Atsız bu mektuplarda özellikle Maarif Vekâlet’inin komünistleri himaye ettiğini, kendi teşkilatında çalıştırdığını söylüyordu. Örnek olarak da Sabahattin Ali ile birkaç kişiyi söylüyordu. Sabahattin Ali bunun üzerine dava açtı. 3 Mayıs bu davanın ikinci buluşmasının olduğu gündür. Mahkeme günü, mahkemenin olduğu yer çok kalabalık oldu. Mahkemeye, duruşmaya giremedi birçok genç. Gençler, Sabahattin Ali’yi ve hükümetin komünistleri milli eğitimin çeşitli kademesinde çalıştırmasını protesto etmek için Ulus’ta büyük bir gösteri düzenlediler. O zamanın Ankara Üniversitesi’ndeki gençleri, aşağı yukarı üç-beş bin genç (ama o tarihler için bu sayı önemli), büyük bir gösteri yaptılar. O zaman şimdiki gibi panzerler yok, motosikletli ve atlı polisler var. Bunlar gençlerin arasına daldılar. Gençler fazla bir taşkınlık yapmadılar. Ama gençlerden yüzden fazlasını gözaltına aldılar. Hükümet bu gösteriyi, hükümeti devirmeye yönelik bir kalkışma olarak algıladı veya öyle düşünmek işine geldi. Hatta bunların gizli örgütleri olduğunu ve bu gizli örgütle hükümeti devirmek için çalıştıklarını düşündü. Sabahattin Ali-Atsız davasının üçüncü duruşmasında, 9 Mayısta, Atsız az bir ceza aldı ve cezası ertelendi. İstanbul’a dönecekti. Aynı gün tutuklandı. Bu defa yeni bir dava başladı. “Irkçılık-Turancılık” davası diye bilinen dava başladı. Yani bu gösteri ile bunların gizli bir örgütün sonuçları olarak bu gösteriyi yaptıkları, maksatları hükümeti, meclisi devirmekti gibi sıkıyönetim mahkemesinde yargılamalar oldu 1944’ün eylülünde. Netice olarak bir buçuk yıl 23 Türkçü tutuklu olarak kaldı. Nihal Atsız, kardeşi Nejdet Sancar, Zeki Velidi Togan, Alparslan Türkeş, Fethi Tevetoğlu, İsmet Tümtürk, o zamanın tanınmış Türkçüleri tutuklandı, bir buçuk yıl mahkemeler sürdü. Türkçüler bu 3 Mayıs olaylarını Türkçülüğün aksiyona geçişi olarak kendi aralarında kabul ettiler. Hatta birinci yıl dönümünde daha askeri ceza evinde iken bir masa başında çay içerek “Türkçüler Günü” olarak kutladılar. O günden beri bu hadise Türkçüler Günü olarak kutlanıyor” dedi.
Uysal açıklamasının devamında; “Sonuç olarak Türkçülüğün şahlanışı, ayağa kalkışı, Türkçülüğün fikir alanından aksiyon alanına geçişi olarak düşündüler. Son olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi; Taş kırılır, tunç erir. Ama Türklük ebedidir. Ne mutlu Türküm diyene” dedi.

KAYNAK: Nurettin Değirmenci
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *