Reşat Karagöz, yaptığı açıklamada 2026 yılına girerken vatandaşların yaşadığı ekonomik sıkıntılara dikkat çekti. Pazara çıkan yurttaşların eli boş döndüğünü, kira ve temel giderleri karşılamaya çalışan ailelerin ise sofrasından kısmak zorunda kaldığını ifade eden Karagöz, gelir adaletsizliğinin her geçen gün daha da derinleştiğini söyledi.
Ekonomik tabloyu sert sözlerle eleştiren Karagöz, halkın alım gücünün ciddi şekilde düştüğünü vurgulayarak, “Halkın sofrası küçülürken sarayın harcamaları büyüyor. Geçim derdi, artık istisna değil, toplumun büyük bir kesiminin ortak gerçeği haline geldi” değerlendirmesinde bulundu. Temel gıda ürünlerinden barınma giderlerine kadar her alanda yaşanan fiyat artışlarının, özellikle dar gelirli kesimleri ve emeklileri zor durumda bıraktığını belirtti.
Asgari ücret ve emekli maaşlarına ilişkin taleplerini de dile getiren Karagöz, asgari ücretin mevcut ekonomik koşullar karşısında yetersiz kaldığını savundu. Karagöz, “Asgari ücret en az 39 bin TL olmalı, emekli maaşı da asgari ücret seviyesine eşitlenmelidir. Emeklilerimiz yıllarca çalışıp ülkeye hizmet etti, bugün yoksullukla mücadele etmek zorunda bırakılmamalıdır” ifadelerini kullandı.
İktidara çağrıda bulunan Karagöz, mevcut ekonomik politikaların sürdürülemez olduğunu ileri sürerek, emekçilerin ve emeklilerin alın terinin karşılığının verilmesi gerektiğini söyledi. Açıklamasında, “İktidar ya bu ülkeyi yönetemediğini kabul edip istifa edecek ya da emekli ve emekçilerimizin hak ettiği yaşam koşullarını sağlayacak adımları atacaktır” ifadelerine yer verdi.
Karagöz’ün açıklamaları, artan hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısının kamuoyundaki yankısını bir kez daha gündeme taşırken, 2026 yılına yönelik ekonomik beklentiler ve ücret politikaları tartışmalarını da beraberinde getirdi.
