Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilerek yürürlüğe giren İklim Kanunu, siyasi tartışmaların odağında yer almaya devam ediyor. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Anahtar Parti Amasya İl Başkanı Aziz İbrahim Poyraz, kanunun “çevreyi koruma” iddiası altında bireysel özgürlükleri ve yerli üretimi sınırlayan bir vesayet mekanizmasına dönüştüğünü ifade etti.
Poyraz, yasa kapsamında getirilen düzenlemelerin sanayi, tarım, ulaşım ve bireysel yaşam alanlarında doğrudan müdahale ve dolaylı yönlendirme içerdiğini, bunun da zamanla ekonomik baskı ve özgürlük kısıtlamasına yol açabileceğini belirtti. Açıklamada, kamuoyuna yapılan açıklamaların yüzeysel kaldığı, ciddi sorulara tatmin edici yanıtlar verilmediği vurgulandı.
Anahtar Parti’nin dile getirdiği itirazlar şu başlıklar altında öne çıktı:
Karbon ayak izi izleme yükümlülükleri, yalnızca sanayiye değil, bireylerin tüketim ve ulaşım tercihlerine kadar uzanacak şekilde yapılandırılmıştır.
Emisyon Ticaret Sistemi, sanayi ile sınırlı görünse de maliyet artışı yoluyla vatandaşa doğrudan yansıyacaktır.
İklim uyumlu tarım kriterleri, küçük üreticiyi sistem dışına itebilir, “karbon yutak alanı” ilanlarıyla mülkiyet hakkı zayıflayabilir.
Tarımsal desteklerin yalnızca “uyumlu ürünlere” verilmesi, çiftçinin üretim iradesini kısıtlayabilir.
Hayvancılığa yönelik baskılar, metan salımı gerekçesiyle artarken; yapay et ve sentetik proteinlerin teşvik edilmesi dikkat çekmektedir.
Paris İklim Anlaşması kapsamında, kırsal alanların karbon sertifika sistemleriyle uluslararası piyasalara açılması, üreticinin tasarruf hakkını sınırlamaktadır.
Fosil yakıtlara finansal erişimin kısıtlanması, yerli enerji yatırımlarını zorlaştırmakta, dışa bağımlılığı artırmaktadır.
Resmi görüş dışındaki açıklamaların “yanıltıcı bilgi” kapsamında değerlendirilmesi, ifade özgürlüğü açısından risk taşımaktadır.
Karbon ayak izi temelli sınıflandırmalar, kredi, ulaşım, sigorta gibi alanlarda bireysel kısıtlamalara dönüşebilir.
Poyraz, açıklamasının sonunda şu ifadelere yer verdi:
“Biz çevreyi korumaktan yanayız. Ancak bu yasa doğayı değil pazarı; halkı değil küresel şirketleri korumaktadır. Çiftçiye kota, sanayiciye yük, vatandaşa zam getiren bir yasaya ‘millî’ denemez. Bu olsa olsa küresel projelerin milli irade üzerinde vesayet kurmasının “yerlileştirilmiş” adıdır.”
Anahtar Parti Amasya İl Başkanlığı, kamuoyuna şeffaf bilgilendirme yapılması ve yöneltilen sorulara açık, detaylı ve bağlayıcı cevaplar verilmesi çağrısında bulundu.

KAYNAK: Gülben Güley

Çilez’den Özgür Özel’e Sert Eleştiri: “Amasya’ya Boş Geldi, Bilgisizlikle Miting Yaptı”
#GÜNDEM / 10 Temmuz 2025

Amasya’da LGS ve YKS Tercih Süreci İçin Bilgilendirme Toplantısı Gerçekleştirildi
#EĞİTİM / 10 Temmuz 2025
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *