reklam
reklam
38,7421 %0.33
43,6007 %0.04
4.131,52 % 0,67
102.941,30 %4.128
AMASYA
00:00:00
Öğle vaktine kalan
Amasya
Parçalı az bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi GÜNDEM ÖLGÜN: NEŞE YERİNİ KAYGIYA BIRAKTI

ÖLGÜN: NEŞE YERİNİ KAYGIYA BIRAKTI

Eğitim-Sen Amasya Şube Başkanı Mustafa Ölgün; “Okulların Yardımcı ve İdari Personel İhtiyacı, Kadrolu ve Güvenceli İstihdamla Karşılanmalıdır!” dedi.

Ölgün açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi; “2021-2022 eğitim-öğretim yılının 6 Eylül sabahı ilk ders zilinin çalmasından bu yana bir hafta geçmiş olmasına rağmen, tüm Türkiye kamuoyu eğitim alanında pandemiye ilişkin hazırlıksızlığı sorgulamaya devam etmektedir. Öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve velilerimiz bir buçuk yıldır boş olan okul mekânlarını büyük bir istek ve coşkuyla doldurmuş olmalarına rağmen geçen bir hafta içinde kaygının giderek yayılan bir duygu olduğunu görmekteyiz. Bu kadar uzun bir süre, uzaktan öğretim süreci yaşayan öğrencilerimizi allı pullu balonlarla karşılayacağımız sağlıklı ve güvenli eğitim ortamlarının yaratılması imkânı varken hazırlıkların ne kadar yetersiz olduğunun açığa çıkması derin bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Eğitimin tüm bileşenleri, okulun ilk günü öğrencilerin bayram havasında karşılanmasını bir yana bırakın, yardımcı hizmet personelinin bile olmadığını gördüğünde, istek yerini sorgulamaya neşe yerini kaygıya bırakmıştır.

Covid-19 salgını nedeniyle, yüz yüze eğitime en uzun süre ara veren birkaç ülkeden biri olmamıza rağmen, ciddi bir eğitim planlamasıyla yeni eğitim ve öğretim yılı hazırlıkları yapılmamıştır. Öğretmen açıkları kapatılmamış, yeni okullar, ek derslikler inşa edilmemiştir. “maske, mesafe, hijyen” söylemleriyle sürekli gündemde kalmayı sağlayan Milli Eğitim Bakanlığı, 19 milyona yakın öğrencinin, 1,2 milyon eğitim emekçisinin görev yaptığı okullara kadrolu temizlik çalışanı görevlendirmediği için, sendikamıza her gün okullarda temizlik çalışanının olmadığına dair yüzlerce telefon, e-mail ve mesaj gelmektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı okulların 6 Eylül’de yüz yüze eğitime geçileceğini aylar öncesinden belirlemişken, yardımcı hizmet personeli ile ilgili yeni bir atama ve çalışma yapmayarak, temizlik sorununu okul yöneticilerine havale etmeyi tercih etmiştir. Kırsal bölgelerde öğretmen ve okul yöneticisi olarak görev yapan binlerce arkadaşımız, asli görevleri dışında hizmetli ve memur çalışanlarının yapacağı işleri de yapmaktadır. Görev tanımları dışında her işi yapmaya zorlanan öğretmenlerimiz ve okul yöneticilerimiz, ya yüzlerce öğrencinin kullandığı tuvalet ve lavaboları kendileri temizlemek zorunda bırakılmakta ya da bütçe dışı gelirleri varsa hukuka aykırı biçimde kayıt dışı yevmiyeli temizlik görevlileri çalıştırmaktadır.

MEB sorunları çözmek, okulların ihtiyaç duyduğu miktarda kaynağı okullara aktarmak yerine, bütün yetersizliklerini; öğretmenlere, öğrencilere, velilere ve okul yöneticilerine fatura etmektedir. 21. yüzyıl Türkiye’sinde görevi, öğrencisine rehberlik ve ders vermek olan öğretmene sınıf, lavabo ve tuvalet temizliği yaptırılmaktadır. Görevi derse girmek ve öğrenmek olan öğrenciler; nöbetçi öğrenci yaklaşımı ve uygulamaları ile temizlik çalışanı gibi çalıştırılmaktadır. Ve yine görevi okullardaki eğitim-öğretim faaliyetlerini planlamak ve yönetmek olan okul yöneticilerine ise tahsildarlık yaptırılmaktadır. Bu durumun bir sonuç değil, siyasal bir tercih olduğu gün gibi ortadadır.

Tek adam rejimi ve yeni dönem inşası ile birlikte “dualı açılışlarla” başta çalışma yaşamı ve bir bütün olarak yaşam dinselleştirilmek istenmekte; kamusal, parasız, bilimsel, laik eğitim ile ilgili haklarımız geri alınmaya ve güvenceli iş yaşamımız sözleşmeli, ücretli, esnek çalıştırma adı altında yok edilmeye çalışılmaktadır. Okullarımızda kayıt dışı ve güvencesiz koşullarda çalıştırılacak insanlardan da AKP-MHP il-ilçe yönetimlerinden ve İŞKUR üzerinden referans istenmesi ise hukuku ve vicdanları zorlayan, insan onuruna aykırı bir durumdur. Sözleşmeli, ücretli, çalıştırma biçimlerine son verilmeli, okullarımızın ihtiyacını giderecek sayıda kadrolu yardımcı hizmet personel ataması bir an önce gerçekleştirilmelidir.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası olarak, eğitim emekçilerinin ekonomik, özlük ve demokratik haklarına ve öğrencilerimizin eğitim hakkına sahip çıkacağız. Eğitimin bir bileşeni olan yardımcı, destek ve idari personelin kadrolu olarak istihdamı için acil önlemlerin alınması konusunda eğitim kamuoyuna ve MEB’e çağrıda bulunuyoruz. Bu zorlu mücadelemizde tüm eğitim ve bilim emekçilerini Eğitim Sen’de örgütlenmeye ve birlikte mücadeleye davet ediyoruz.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *