Gelecek Partisi Merzifon İlçe Başkanı Hacı Bekir Kurt, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Şubat tarihinde Mısır’a gerçekleştirdiği ziyaretle ilgili yaptığı basın açıklamasında, “Bu tarih itibariyle on bir yılık aranın ardından sayın Erdoğan'ın gerek iç siyasete ve gerekse dış politikada kullanışlı bir malzeme olarak kullanmaya çalıştığı, Muhammed Mursi'nin devrilmesi, yargılanması ve ölümünden sorumlu tuttuğu 'darbeci Sisi' diye adlandırdığı ve andığı, yasadışı ve hatta terör örgütü olarak ilan ettiği, İstanbul B.B. seçimlerinde bile kullanmaktan imtina etmediği (Sisi mi Binali mi?), Müslüman kardeşler örgütünün selamlaşma işareti olan Rabia işaretini kullanmayı ve uluslararası arenada bunlara destek vermeyi, Libya' da karşı karşıya gelmek pahasına düşmanlaştırdığı Sisi ve avanesine karşı bu yumuşama nasıl oldu?, bu aşamaya nasıl gelindi?, kim istedi ve gerçek sebep nedir? gibi sorulara ve olabilecek yanıtlara imtina ve itina ile yaklaştık” dedi.
İlçe Başkanı Kurt açıklamasının devamında; “Bu ani politika ve diplomasi atağının gerçek sebebinin Gazze'de yaşanan barbar, hunhar ve canavarca katliamın, işlenen cinayet ve soy kırımın durdurulması, ateş kes sağlanma çağrısı ve ya 'Dünya Beşten Büyük Haykırışı'nın Refah sınır kapısında; sağır, kör ve lal dünyaya mesaj olabilir ihtimali idi. Bu hazin beklenti idi.
Ancak, Mısır ve Arap kaynaklı bir çok gazete ve gazetecilerce 'Mısır'ın başarısı, Sisi'nin zaferi, Sisi'nin uluslararası arenada dünya liderleri ile iyi ilişkilerinin Erdoğan'ı mecbur bıraktığı, hatta bazı gazeteciler 'Mısır'ın krizi başlangıcından bu yana göstermiş olduğu bilgelik, mantık ve sağlam tutumun katkı sağladığı' yönünde oldu. Elbette Yunanistan, İsrail, ABD ve Körfez ülkeleri ile yapılan ticari, enerji ve ittifak anlaşmaları da cabası ve belki tetikleyicisi...
Peki Refah sınır kapısında bir kare resim dahi verilmeyen, herhangi bir caydırıcı tedbir, telkin ve ya tehdit sözü dahi edilmeden bu mecburi ziyaret nasıl bitti? Ardında hayal kırıklığı, göz yaşı, açlık-susuzluk ve vahşet bırakılarak neden bitti? Hiç bir ticari iptal, kısıtlama ve ambargo bile anılmadan, sıcak, sahte bir samimiyet ve yeni göçmen dalgası anlaşması ile mi bitti acaba? Sayıları On binleri Ve Belki De Yüz Binleri Bula Bilecek Filistinli Göçmen dalgası anlaşması ile mi bitti diye düşünmüyor değilim doğrusu?. Bu bir siyonist- evanjelist ajandasıdır, bu bir Yanki-Yahudi tezgahı ve bir U/A Çetenin Gazze' yi boşaltma, insansızlaştırma planına hizmet ve himmet olacaktır. Bu yine Anadolu insanına fatura edilme talebine itaat olacaktır. İnşallah yanılırız. Hep birlikte bekleyip göreceğiz vesselam” ifadelerini kullandı.
Nurettin Değirmenci
SİYASET
Yayınlanma: 03 Mart 2024 - 11:16
Kurt: İnşallah yanılırız!
SİYASET
03 Mart 2024 - 11:16