Ulusal basında da sıkça gündeme gelen sebze fiyatlarının pahalılığı ile ilgili Merzifon’un önde gelen manavlarından Taşkayalar manav – market sahiplerinden Mehmet Taşkaya açıklamalarda bulundu.
Taşkayalar Manav – Market sahiplerinden Mehmet Taşkaya, hükümet kanadından domates ve salatalığın pahalılığı ile ilgili tüccarlara yönelik suçlamalarda bulunulduğunu söyleyerek, “Hükümetin tarım politikası çok yanlış ama pahalılıkla ilgili bizler suçlanıyoruz” dedi.
Köylüye devletin verdiği domates ve salatalık fidesinin bir tanesinin 5 lira olduğunu söyleyen Taşkayalar Manav – Market sahiplerinden Mehmet Taşkaya, “Devlet köylüye sana 5 TL’ye domates ve salatalık fidesi vereceğim. Ama bunu da benim dediğim şekilde yetiştireceksin. Benim verdiğim gübreyi ve ilaçları periyodik olarak kullanacaksın. Durum bu şekilde olunca domatesin kg maliyeti 2 TL’yi buluyor. Eğer köylü kendi istediği fideyi, gübreyi ve ilacı kullanmış olsa maliyeti 1 TL’ye çıkacak. Köylüye İsrail’den gelen fide kullandırtılıyor. Kullanılan ilaçların içerisinde ne olduğunu da bilmiyoruz. Bunları kullanırsan bir ton alacağın yerden iki ton alırsın deniliyor. Ama bu sefer de köylüyü kendine çalıştırıyor” dedi.
Devletin uyguladığı tarım politikasından dolayı köylünün İsrail’e çalıştığını söyleyen Mehmet Taşkaya, “Köylü 2 TL’ye ürettiği domatesi mecburen 3 TL’ye satacak ki ekmek yesin. Biz de burada 12 personel çalıştırıyoruz. Bunların sadece sigorta maliyeti 12 bin TL. Bizde domatesi köylüden 3 TL’ye alıp da zararına mı satacağız. Halden ürün alıyoruz, mecburen üzerine maliyetleri koyuyoruz. Halden dükkana bir malın inmesinin bile ayrı bir maliyeti var. Oradan buraya araç maliyeti, yüklemeci maliyeti, mazot maliyeti, bir de yüzde sıfır KDV ile aldığımızı yüzde 8 KDV ile satıyoruz, yüzde 8 de bize ayrı bir maliyet bindiriyor. Kısaca işin temelinden halledilmesi gerekiyor. Yani fideden” dedi.
Bu yıl köylüye nohut ve mercimeği ektirmediklerini söyleyen Mehmet Taşkaya, “Köylüye nohut ve mercimeği ektirmediler. Nohut, prinç, mercimek hala dışarıdan geliyor. Sonuç olarak bir kg mercimek 17 TL oldu. Antalya’dan ihraç mal gidiyor. Ama ihraç mal en kalitelisi oluyor. Onun alt kalitesi iç piyasaya sürülüyor. Antalya’dan bir ürün alıyorsun, şoförlerin 4+4 dinlenme sürelerinden dolayı 2 şoförle oraya gidiyorsun, bir şoförün de aylık maliyeti 10 bin lira olduğunu düşünürsek aldığın ürünün üzerine 50 kuruş maliyet bindiriyor. Önceden bir tıra 40 ton atılabiliyordu şimdi 27 ton atabiliyorsun. Eskiden bir araçla getirdiğin ürünü şimdi iki araçla getiriyorsun. Buda ayrı bir maliyet. Oradaki ambalajını, yüklemesini, işçiliğini daha saymıyoruz. Antalya’dan bir tır 7 bin TL’ye Merzifon’a geliyor. Böylelikle esnafın her yerden önü kesilmiş durumda. Ondan sonra da malı ucuz sat diyorsun. Maliyeti yükselten sensin, yanlış politika uygulayan sensin, sonra da çalışan insana terörist diyen yine sensin. Bu esnafın kabahati nedir. Bir yasa çıkartılıyor ne tarafa gittiği belli değil. Aynı ağrı kesici gibi. Başının ağrısını dindiriyor ama mideni sıkıntıya sokuyor. Devletin yaptığı tarım politikası da aynen böyle” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: