Merzifon’da, Filistin’e destek ve Gazze’deki ablukaya dikkat çekmek amacıyla Cumhuriyet Meydanı’nda Cuma namazı sonrası bir basın açıklaması düzenlendi.
Merzifon Filistin Platformu tarafından düzenlenen ve ilçede faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu temsilcileri, AK Parti Merzifon İlçe Başkanı Emre Keleş, Saadet Partisi Merzifon İlçe Başkanı Salih Sarıkaya ve vatandaşların katıldığı Gazze’deki ablukayı kırmak ve soykırımı durdurmak amacıyla yola çıkan küresel Sumud Filosu’nda destek açıklamasını İHH Merzifon Temsilcisi Ferdi Taşdemir okudu.
Son iki yıldır Gazze’de yaşananların yalnızca teknik bir soykırım olmadığını, ‘insan’ denen türün kendi vicdanıyla bağını koparması anlamına geldiğini söyleyen İHH Merzifon Temsilcisi Ferdi Taşdemir, “Kanla yazılan insanlık defteri çok şey biriktirdi ama ölüm: tarihin hiçbir döneminde bugün olduğu kadar çıplak ve seyirlik olmadı. Son iki yıldır Gazze’de yaşananlar, yalnızca teknik bir soykırım değil “insan” denen türün kendi vicdanıyla bağını koparması anlamına geldi. Çünkü bu kez ölüm herkesin ekranına canlı yayınla düşüyor. Çocuklar gözlerimizin önünde ölüyor, biz ise parmaklarımızı büyük bir hızla “yukarı kaydırıyoruz.” Evet, daha önce de savaşlarda çocuklar öldü. Ne var ki o dönemlerde bu ölümler çoğunlukla kapalı bir dünyanın karanlık köşelerinde yaşanıyordu.
Bir çocuk ölürken kayıtsız kalabilmek, aslında insan olmanın bütün anlamını yitirmek demektir. Sessizlik suça doğrudan ortak olmak anlamına gelir” dedi.
Küresel Sumut Filosu’nun yalnızca bir yardım girişimi olmadığını insanlığın geleceğine bırakılacak son nota olduğunu söyleyen İHH Merzifon Temsilcisi Ferdi Taşdemir, “Küresel Sumut Filosu, yalnızca bir yardım girişimi değil insanlığın geleceğine bırakılacak son nota. Bu gemiler başarırsa, insanlık için hâlâ bir umut var demektir.
Bu gemilere binmek isteyen yarım milyon insan, aslında vicdanlarının sesini duydu. Korkutmalara, “terörist” yaftalarına, devletlerin baskılarına rağmen bu yolculuğa çıkmak isteyenler, insanlığın son kırıntıları haline geldi.. Bu filo, aynı zamanda bir hafıza yolculuğudur. 2010’da Mavi Marmara’nın kanlı hikâyesi hâlâ hafızalarımızda. O gün katledilenler bugün bu yeni yolculuğun gölgeleri gibi gemilerde. Onların bıraktığı yerden devam ediyor bu gemiler.
Her şeyin başında, Küresel Sumut Filosu, insanlığın kalbine yöneltilmiş bir sorudur: “Hâlâ insan mısın?” sorusu.
Bu soru yalnızca politikacılara değil, sokaktaki insana da yöneltiliyor. Çünkü bugün herkesin vicdanı test ediliyor. Bir avuç un için kilometrelerce kuyrukta bekleyen Gazzeli çocuğun bakışı aslında hepimizin gözlerinin içine dikilmiş durumda. O bakıştan kaçamayız. Eğer bu yolculuk başarısız olursa, geriye hiçbir şey kalmayacak. Ne insanlık, ne utanma, ne direnme” dedi.
Taşdemir yaptığı basın açıklamasının devamında; “Küresel Sumud Filosu”, 44 ülkeden yüzlerce aktivist ve tonlarca insani yardımla Gazze ablukasını kırmayı hedefliyor. Çünkü bu yolculukta hiçbir pasaport, hiçbir bayrak, hiçbir ideoloji bir diğerinden üstün değil. Burada kimse kimseyi kimliğinden dolayı tartmıyor, tek ölçü insan kalabilme iradesi.
Ve işte bu yüzden bu filo bir yardım organizasyonundan fazlası, bu filo, insanlık denen kavramın hâlâ var olduğunu kanıtlayan yaşayan bir fotoğraf. Dünyanın bütün çelişkileri ve renkleri aynı güvertede bir araya geldi. Farklı dillerde dua edenler, farklı marşlar söyleyenler aynı gemide buluştu. Çünkü bu gemideki herkes, farklı hayatlar yaşamış olsa da tek bir kelime etrafında birleşti: oda vicdan.
Hepsinin gözünde aynı isyan, hepsinin kalbinde aynı öfke ve aynı utanç var. Bu utanç, çocukların ölümü karşısında sessiz kalmış bir dünyaya duyulan öfke. O yüzden diyoruz ya, bu yolculuk sadece Gazze’nin değil insanlığın son umudu.
Merzifon’dan: insanlık için, Gazze’deki ablukayı kırmak ve soykırımı durdurmak için yola çıkan insanlığın umudu Küresel Sumut Filosuna selam gönderiyoruz.
İzzetle direnen Gazze halkına selam gönderiyoruz.
Halkının onuru için savaşan Hamas’a selam gönderiyoruz.
Merzifon Filistin Platformu olarak Küresel Sumut Filosunu sonuna kadar destekliyoruz.
Yaşasın Gazze direnişimiz, Yaşasın insanlık vicdanı” ifadelerine yer verdi.