reklam
reklam
40,9746 %0,56
47,9914 %0,62
4.443,89 % 1,11
116.808,91 %3.663
AMASYA
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Amasya
Açık
29°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi GÜNDEM Soykırıma seyirci ve sessiz kalmak bu suça ortak olmak demektir

Soykırıma seyirci ve sessiz kalmak bu suça ortak olmak demektir

Eğitim-Bir-Sen Amasya Şube Başkanı Kerem Camcı yaptığı basın açıklamasında, Türkiye’de ve tüm mazlum coğrafyalarda haksızlığa karşı hakkın yanında yer aldıklarını, zulme karşı adaleti haykırdıklarını ve katliamlara karşı hep hayat hakkını savunduklarını söyledi.

Haberleri

Siyonist rejimin vahşette sınır tanımadığını ifade eden Eğitim-Bir-Sen Amasya Şube Başkanı Kerem Camcı, “Hastaneyi vurmak, yüzlerce insanı katletmek nasıl bir gözü dönmüşlüktür, vahşettir. Mazlum Filistin halkı hayat hakkı istiyor, huzur istiyor. Barış ve huzurun tek yolu, siyonistlerin işgali sona erdirmesi, emperyalist azgınların, işgalcilerin Gazze’den, Filistin’den defolup gitmesidir. Haklı mücadelesinde mazlum Filistin’in yanında, işgalci siyonist çetenin karşısındayız” şeklinde konuştu.

İsrail’in dünyanın gözü önünde başta soykırım suçu olmak üzere birçok savaş suçu işlediğini kaydeden Camcı, “Terör örgütü İsrail, içinde binlerce kişinin olduğu hastaneyi bombalamış, yüzlerce Filistinli şehit edilmiştir. Bu alçakça, namussuzca ve insan olan kimsenin gerekçe üretemeyeceği terör saldırısını şiddetle kınıyor, lanetliyoruz. Bıçak kemiğe dayandı, sabırlar taştı. Bu alçakça katliam kınamalarla, açıklamalarla geçiştirilemez. İsrail’i durduracak etkili adımlar atmamak daha büyük katliamların yapılmasına fırsat verecektir. Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı, Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere, uluslararası kurum ve kuruluşlar derhal harekete geçmeli, bu vahşete dur denilmelidir. Soykırıma seyirci kalmak bu suça ortak olmaktır. Savaş suçu işleyen tüm İsrailli yetkililerin Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanması için derhal ve beklemeksizin girişimlere başlanmalıdır” diye konuştu.

Sendika olarak yaptıkları çalışmalara da değinen Camcı, otuz bir yıl önce umudunu ve emeğini bu soylu davaya vakfeden birlerle başlayan mücadele ile yüz binlerin gür ve hür sesi olduklarını dile getirdi. Camcı, şöyle devam etti: “Mehmet Akif İnan ve bu davaya inanan öncülerin, konuşmanın zor olduğu zamanlarda, bir arada durmanın dirayet ve hakkı haykırmanın cesaret gerektirdiği dönemlerde, kıt imkânları azık yapmış adanmış adamların emeğiyle yol yürümüş hak, emek, özgürlük mücadelesiyiz. Kuruluş gayemize uygun olarak hak istikametinden sapmadan, ekmek ve emeğin ancak özgürlükle birlikte değerli olduğunu unutmadan, vesayetin ifşası, demokratik Türkiye’nin inşası için yoğun mücadele verdik. Muhtıralar verip demokratik hakları askıya almak isteyenlere karşı ‘ortak aklı’ sahaya sürdük, sivilliğin gücüyle milletin tercihine hep saygı duyduk ve sahip çıktık. Her zaman darbenin, darbecilerin karşısında durduk, 28 Şubat’ta haksızlığa uğramış olmanın derin izlerine karşın haklı olanların vazgeçmeyen iradesi sayesinde makûs talihe dur dedik, hakların iadesinin önünü ve millete bunu reva görenlerin hesap vermesinin yolunu açtık. Eskiden beslendikleri imtiyazların özlemiyle yanıp tutuşan, halkın özgür iradesine sözde saygı duyan, her seferinde farklı bir kılıkla toplumun karşısına çıkan hastalıklı zihniyete ‘dur’ dedik. 15 Temmuz’un kanlı ve uzun gecesinde ilk andan itibaren darbeye karşı meydanlara çıktık, millî irade nöbetleri tuttuk; özgür millet, bağımsız devlet ideali için her zaman milletimizle yürüdük, yürümeye devam ediyoruz.”

Kerem Camcı, darbelerin oluşturduğu travmalardan kurtulmaya yönelik çabalara destek verirken, eğitim sisteminde vesayetin izlerini yok etmeye dönük çalışmaların liderliğini üstlendiklerini, bu bağlamda pek çok çalışma gerçekleştirdiklerini vurguladı. Ehliyet ve liyakatin esas alınması, gelir adaletinin sağlanması, kamuda hiyerarşinin korunması, çalışma barışını sağlayacak şekilde ücret skalasının yeniden ayarlanması, mobbing ile etkin mücadele edilmesi noktasında adım atılması, çözüm üretilmesi gerektiğinin altını çizen Yalçın, bu konularda ellerinden geleni yapmaya gayret gösterdiklerini ifade etti.

Toplu sözleşme masasını müzakere ve kazanım ortamı olarak gördüklerini belirten Camcı, “Kamu görevlilerine kazandırmak, onların haklarını korumak, genişletmek, çalışma şartlarını iyileştirmek için mücadele ediyor, uğraş veriyoruz. Nöbete ücret ödenmesinde, sınav ücretlerinde adaletsizliğin son bulmasında, kariyer basamaklarının yeniden hayata geçirilmesinde, 3600 ek göstergenin çıkmasında, birçok eksiğine rağmen öğretmenlik mesleğini düzenleyen müstakil bir kanun beklentisini karşılama yönünde olumlu bir adım olan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun hayata geçirilmesinde ve daha birçok kazanımda bizim terimiz ve imzamız var” dedi.

Kerem Camcı, Türkiye’nin bugün ulaştığı demokratik birçok kazanımda, yeni hakların elde edilmesinde, özgürlük alanlarının genişletilmesinde emeklerinin bulunduğunu sözlerine ekledi.

KAYNAK: Nurettin Değirmenci
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *