Sosyal Hizmet politikasının yaşlıları kimsesizliğe, bakımsızlığa ve köhne otel odalarına sürüklediğini ifade eden Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Amasya İl Başkanı Satılmış Ayan, “ Bakanlık tarafından 2021 yılında yapılan Gerontolojik Bakım ve Bakış Perspektifinden 1. Uluslararası Yaşlı Bakım Çalıştayında; “Yaşlılarda yalnızlaşmayı önlemek ve üretkenliklerini yani işlevliğini arttırmak gerekmektedir. Nesiller arası dayanışma yaşlıların yalnız olmadıklarını hissetmelerini sağlamaktadır. Yani kuşaklararası dayanışmaya önem vermemiz gerekmektedir. Bunu bir bakanlık vizyonu olarak ortaya koymaktayız.
Emeklilik sonrası yaşamda ise yaşam tarzı değişikliğine uyum ve ayrıca aktif ve sağlıklı yaşlanma üzerine vurgu yaparak çalışmalarımız devam edecektir. Bu da bizim yaşlılarımızın deneyimlerinden yararlanma ve yaşam doyumlarını arttırma yönünde olacaktır. Kurumsal bakımda ise personelin bilgi ve beceri yeteneklerini arttırmak daha iyi hizmet alınması için önem arz etmektedir. Hizmet içi eğitimler ile personellerimizin hizmet kalitesinin artacağına inanmaktayız (Gerontolojik Bakım ve Bakış Perspektifinden 1. Uluslararası Yaşlı Bakım Çalıştayı Raporu)
Bakanlık vizyonu olarak belirtilen süslü cümleler böyle olsa da yaşlılarımızın sahipsizliğine, çaresizliğine ve yoksulluğuna dair tanıklıklarımız çok acı verici. Son günlerde yazılı ve görsel basında yer alan haberlerle Ankara Ulus özelinde köhne otellerde yaşlıların yaşam mücadelesine tanıklık ediyoruz. Maalesef ki; pek çok büyükşehirde aynı durumun yaşandığını tahmin etmek zor değil. 2025 Haziran ayı içerisinde CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen’in CİMER’e sorusuna aldığı yanıta göre 11 bin kişinin huzurevlerine başvurduğunu ve yerleşmek için sıra beklediği gözeler önüne serilmiştir. Yine verilen cevapta 171 huzurevinin toplam kapasitesinin 18 bin civarında olduğu ifade edilmiştir” diye konuştu.
“Yaşlanma eğilimi gösteren bir nüfus yapısına sahibiz”
Dünya’ da olduğu gibi Türkiye’de de yaşlanma eğilimi gösteren bir nüfus yapısına sahip olduğumuzu vurgulayan İl Başkanı Satılmış Ayan, “Artış hızı bu şeklide devam ederse toplam yaşlı nüfusunun 2050 yılında yaklaşık 2 milyar olabileceği tahmin ediliyor. Türkiye nüfusunun yaşlanma eğilimde olduğu ve her geçen gün yaşlı nüfusun artmakta olduğu bilinmektedir. 2023 yılı TÜİK verilerine göre ülke nüfusunun %10,2’si 65 yaş ve üstü yaşlılardan oluşmaktadır. Bu alanda uygulanması gereken temel politikanın ‘yaşlı bireylerin toplum içerisinde desteklenmesi ve izlenmesi’ olması gerekirken bu politikaların ve perspektifin iktidarın hazırlamış olduğu bütçede yer almadığını görmekteyiz. Kamuya ait huzurevleri ve yaşlı bakım merkezlerinin kapasitesi 2024–2026 arasında yalnızca %2 artmış; bu artış nüfusun yaşlanmasıyla paralel bir artış değildir. Kapasite yetersizliği ortadadır.
Mevcut duruma uygun politika üretilmesi, yaşlı bakım evleri ve huzurevlerinin kapasitesinin arttırılması gerekirken halen Hakkari, Mardin, Şırnak, Diyarbakır, Bitlis, Muş, Batman, Erzurum, Siirt, Bingöl, Şanlıurfa, Iğdır, Kilis, Adıyaman, Kayseri, Konya ve Kırıkkale illerinde huzurevi yok. Var olanlar ise talepleri karşılamaktan çok uzak. Kamuya ait huzurevlerinde yer bulamayan yaşlılar özel huzurevlerinde yönlendirilmekte fakat özel huzur evlerindeki astronomik fiyatları ödemesi mümkün olmadığı için uzun yıllar huzurevi sıralarında beklemek zorunda kalmaktadır. 2025 yılı içinde kamu huzurevlerinde oda fiyatlarına yapılan yüksek zamlar sendikamızın da içinde bulunduğu birçok örgüt tarafından protesto edilmiş yüksek artışlar azda olsa düşürülmüştü. Tek kişilik oda 3 bin 550 TL’den 10 bin 650 TL’ye yükseltildi, tepkilerden sonra 9 bin 940 TL olarak belirlendi. Bakanlık politikaları ile yaşlılarımızın böylece köhne otel odalarına muhtaç bırakılmıştır” dedi.
“Uzun vadeli sosyal politikala çözümleri gerekiyor”
Sözlerine devam eden Ayan, “Yaşlı bireylerin kent içerisinde yaşadığı en başlıca sorunların yalnızlık ve yoksulluk olduğu izlenmektedir. Yoksulluk derinleşmekte ve bu yoksulluktan yaşlılar daha fazla etkilenmektedir. Büro Emekçileri Sendikası Araştırma Merkezi (BES-AR), Aralık 2025 açlık ve yoksulluk sınırı verilerine göre; yalnız yaşayan tek bir çalışanın yaşam maliyeti 64 bin 009 lira olurken; gıda, giyim, konut (kira, elektrik, su, doğalgaz), ulaşım, eğitim ve sağlık gibi zorunlu harcamaların toplamını ifade eden yoksulluk sınırı 97 bin 082 liraya ulaştı. Bu duruma rağmen en düşük emekli maaşı 16.880TL’dir. Ekonomik zorluklar, krizler yoksullaşmayı derinleştirmekte ve yaşlı çiftlerin huzurevlerine birlikte başvurularında artış yaşanmaktadır.
Yaşlı nüfusun artacağı bilimsel verilerle ortadayken, Türkiye’nin uzun vadeli sosyal politikalarının geliştirilmesi gerekmektedir. Devletin huzurevi ihtiyacını karşılamak için acil önlemler alması, kamuya ait huzurevlerinin sayısının artırması, gelir düzeyine göre kamuya ait huzurevi oda ücretlerini belirlemesi, yaşlı bireylerin toplum içine desteklenmesi ve izlenmesi için bütçede daha fazla yatırım yapmalıdır. Sendikamız bu alanda şu reformları önermektedir:
1. Emeklilik maaşları insanca yaşamaya yetecek oranlara çıkarılmalıdır. Emekli maaşı olmayan bireyler içinde sosyal devlet olmanın gereği yerine getirilerek yaşamalarını sürdürecekleri kadar yaşlılık aylığı bağlanmalıdır.
2. Kamu huzurevlerinin kapasitesi ileri yaş nüfus ve yaşamdan beklenen süre dikkate alınarak yeterli hale getirilmelidir.
3. Özel kuruluşlara verilen teşvik ve kaynaklar sonlandırılmalı. Kamu adına özel sektörün faaliyet göstermesinin önüne geçilmelidir. Özele aktarılan kaynaklar kamuya aktarılmalıdır” diye vurguladı.
