Eğitim Bir-Sen Amasya Şube Başkanı Kerem Camcı, “artan enflasyona dikkat çekerek, “Toplu sözleşme kararıyla enflasyon farkının altışar aylık dilimler hâlinde maaşlara yansıtılması önemli bir adım ama bu enflasyonist ortamda yeterli değil. Memurlara enflasyon farkı aylık yansıtılmalıdır.” dedi.
TÜİK’in açıkladığı Nisan enflasyonu verilerine değinen Camcı, “Nisan’da enflasyon yüzde 7,25 olarak gerçekleşti. Ocak-Nisan enflasyonu yüzde 31,70 olurken, yıllık enflasyon da yüzde 69,97’yi buldu. Nisan itibarıyla enflasyon farkı yüzde 22,51’i bulmuş durumda. Enflasyon farkının ödeneceği Temmuz’a ise iki ay var. Bu durum kamu görevlileri için büyük bir kayıptır. Aylık eşel mobil devreye girmelidir” şeklinde konuştu.
Enflasyon farkının altı ayda bir değil, aylık olarak ödenmesi gerektiğini vurgulayan Camcı, “Toplu sözleşme kararıyla enflasyon farkının altışar aylık dilimler hâlinde maaşlara yansıtılması önemli bir adım ama bu enflasyonist ortamda yeterli gelmiyor. Memurlara enflasyon farkı aylık yansıtılmalıdır. Sabit gelirlilerin alım gücünü korumak için önlem alınmalıdır. Memurun alım gücünü kaybetmemesi için enflasyon rakamları kontrol altına alınıncaya, stabil durum üretilinceye kadar iki ayrı seçenek düşünülebilir. Ya aylık olarak enflasyon farkını yansıtma ya da alım gücü daha da düşmesin diye en azından üçer aylık yansıtma şeklinde uygulama olmalıdır” ifadelerini kullandı.
Ek zam ve ücretlerin asgari ücret tutarı kadarından vergi muafiyeti gibi adımları takdir ettiklerini belirten Camcı, şöyle devam etti: “Bu adımlar hakikaten önemli adımlardı. Bu olumlu yaklaşımları takdir ettik. Ancak geldiğimiz noktada şartlar düşük gelirli kamu görevlilerini zorluyor. Bu durumda şartlar da zorlanmalıdır. Enflasyona karşı tedbirler hayata geçirilmeli ve enflasyona karşı alım gücümüz korunmalıdır.”
Sözleşmelilerle ilgili çalışma zamana yayılmasın, zamanında yapılsın
Camcı, ek gösterge ve sözleşmeliler konusunun çalışma hayatı için iki önemli başlık olduğunu kaydederek, “Toplu sözleşmede aldığımız karar gereği 2022 yılında iki önemli konu enine boyuna çalışılacak ve sonuca ulaştırılacak. Sözleşmelilere kadro ısrarımızda gerçekler de gerekçeler de haklılığımızı ortaya koyuyor. Çeşitliliğin 39 ayrı mevzuata dönüştüğü istihdam alanı çalışma barışı açısından alarm veriyor. Bu alan toparlanmak ve çalışanın iç huzuru ve iş huzuru temin edilmek zorundadır” diye konuştu.
Sözleşmeli istihdamın istisnai bir uygulama olarak başladığının, ancak gelinen noktada bir norm hâline geldiğinin altını çizen Camcı, şunları söyledi: “Bunun değişmesi için yıllardır mücadele ediyoruz. Toplu sözleşmelerde bunu masaya götürdüğümüzde ‘bu konu bu masanın konusu değil, kapsam dışı’ deniliyordu. Pes edip bu konuyu ısrarla gündeme getirmeseydik, şu anda kimse bu işi çözmeye çalışmıyor olurdu. Israrla, kararlılıkla her toplu sözleşmede masaya götürdük. KPDK’nın gündemine taşıdık. Sonuçta toplu sözleşmenin gündemine alındı ve bugün konuyla ilgili komisyon çalışmasının yürütüldüğü bir mesele hâline geldi.”
Sözleşmelilere ilişkin çalışmanın bir an önce başlatılması gerektiğini ifade eden Camcı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na çağrıda bulunarak, “Toplu sözleşmede aldığımız hüküm gereği bu konuyu çalışıp tamamlayacak ve yasal düzenleme için siyasi iradeye sunacağız, Bakanlık ile sosyal taraf olarak. Zamana yayılmadan zamanında adım atılsın diye ısrarımız var. Bakanlık çalışmanın başlayacağı tarihi bir an önce duyurmalıdır” dedi.