Perşembe günü başlayacak olan Ramazan ayı münasebetiyle Merzifon İlçe Müftüsü Abdülhamid Pehlivan gazetemize açıklamalarda bulundu.
Huzur ve bereketin müjdecisi, sonsuz ikramların habercisi Ramazan-ı şerifin manevi iklimine girmeye hazırlandığımızı söyleyen Merzifon İlçe Müftüsü Abdülhamid Pehlivan, “Önümüzdeki Çarşamba’yı Perşembe’ye bağlayan gece, ilk teravih namazlarımızı kılacağız inşallah. Ardından sahura kalkıp ilk oruçlarımıza niyet edeceğiz inşallah. Bizleri bu müstesna zaman dilimine ulaştıran Yüce Rabbimize sonsuz hamd-ü senâ, Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya salât ve selam olsun. Yaşadığımız afetle mahzun olan gönüllerimiz, bu ayın bereketiyle esenliğe kavuşacak. Ramazanın diriltici soluğu bizlere bir bahar serinliği bahşedecek. Sevgili Peygamberimiz (sas)’in günahlardan âzâd olma müjdesi, istikbalimize dair umutlarımızı yeniden yeşertecek. Bu şuur ve inançla diyoruz ki; Ey şehr-i Kur’an hoş geldin! Ey şehr-i sıyâm hoş geldin! Ey şehr-i rahmet ve ğufrân hoş geldin! Ey şehr-i Ramazan hoş geldin” dedi.
Merzifon İlçe Müftüsü Abdülhamid Pehlivan yaptığı açıklamanın devamında; “Ayların sultanı Ramazan, hidayet rehberimiz olan Kur’an-ı Mübin’in nazil olduğu aydır. Yüce Mevla’mızın bize en büyük rahmeti olan Kur’an’la daha çok hemhal olacağız inşallah bu mübarek ayda. Okunan mukabelelerle Kur’an aşkımız ve şuurumuz pekişecek. Kur’an-ı Kerim’in manasıyla hayatımızı yeniden inşa edeceğiz. Kalplerimizi ve zihinlerimizi onunla daha çok mamur kılacağız inşallah.
Ramazan, bizi takvaya ulaştıran oruç ayıdır. Oruç ibadeti ki, nice derin anlamlar, nice hikmetler taşır. Yeme-içmeden ve nefsani isteklerden uzak kalmak, orucun görünen yüzüdür. Hakkıyla tutulan oruçla nefsimizi terbiye eder, ruhumuzu arındırırız. Şuurla tutulan oruçla sabrı kuşanır, irademizi eğitiriz. Elimizi, dilimizi, gözümüzü, kalbimizi, zihnimizi hâsılı bütün varlığımızı haram ve günahlardan uzak tutma kararlılığımızı gösteririz. Kıymetli Müminler! Ramazan, birlik, beraberlik, paylaşma ve dayanışma ayıdır. Omuz omuza kılacağımız namazlarla daralan ruhlarımız feraha kavuşur. Dillerimizden dökülen, camilerimizin kubbelerinde yankılanan tekbirler ve salavatlarla gönüllerimiz huzur bulur. Zekât ve fitrelerimizle, infak ve sadakalarımızla nice kardeşlik köprüleri kurulur. Yoksulların, muhtaçların, gariplerin ve kimsesizlerin yüzü güler.
Hayatımızı gözden geçirmek, geçmişin muhasebesini yapmak, Rabbimize ve çevremize karşı sorumluluklarımızı hatırlamak için Ramazan-ı şerifi eşsiz bir nimet, emsalsiz bir imkân bilelim. Açalım kapılarımızı bu rahmet, bereket ve mağfiret mevsimine. Ardına kadar açalım gönüllerimizi, Rabbimizin davetine. Açalım ki O’nun affıyla ağarsın yüzlerimiz. Rahmân’ın gönderdiği aziz misafiri, ona layık bir şekilde ağırlayalım. Şehr-i Ramazanı kendimizden razı ederek, Cenabıhakkın rızasına nail olalım. Ve nihayet, Rabbimizin mümin kullarına vadettiği cennet bahçelerinde, ebedi bayram sevincine kavuşalım” dedi.
Çanakkale Zaferinin yıldönümü dolayısıyla da açıklamalarda bulunan Müftü Pehlivan, “Bundan bir asır önce kahraman ecdadımız, bütün dünyaya “Çanakkale Geçilmez” diye haykırdı. İslâm’ın izzet ve şerefini, Müslümanların haysiyet ve onurunu müdafaa etti. Mabetlerimize namahrem eli değdirtmedi. Şehadetleri dinimizin temeli olan ezanlarımızın susturulmasına müsaade etmedi. Onlar, imanlarıyla, cesaretleriyle, fedakârlıklarıyla, Allah’ın inayet ve yardımıyla büyük bir zafer kazandılar.
Bugün bize düşen Çanakkale ruhunu her daim canlı tutmak ve gelecek nesillerimize de aktarmaktır. Bu vesileyle başta Çanakkale şehitlerimiz olmak üzere bütün şehitlerimize, ebedi âleme göç eden gazilerimize Yüce Rabbimizden rahmet niyaz ediyorum. Afetlerde vefat eden kardeşlerimize ve ahirete irtihal etmiş bütün geçmişlerimize Yüce Mevla’mızdan merhamet diliyorum” dedi.