AKBİLEK Sürücü Kursu, 33 yıl içinde yaklaşık 20 bin kişiye trafik eğitimi verdi. Kursun kurucusu Şefik Küçüköner ile sektör hakkında söyleşi gerçekleştirdik.
Sürücü belgesi verme görevinin kanunen Motorlu Taşıt Sürücü Kurslarının yaptığını söyleyen Şefik Küçüköner, “Ben Şefik Küçüköner, Akbilek Sürücü Kursu kurucu ortaklarından birisiyim. Kursumuz 1 Nisan 1989 yılında Merzifon’da hizmete açılmıştır. 33 yıldır bu işi yapıyoruz ve yaklaşık 20 bin kişiyi ehliyet sahibi yaptık. İşimizden memnunuz ve işimizi seviyoruz. 5580 sayılı özel öğretim kanun maddesine göre devletimiz ehliyet verme görevini özel öğretim kurumlarına yani MTSK sürücü kurslarına devretti. Ehliyet sürücü belgesi görevini tamamen özel eğitim kurumundaki MTSK’lar yani motorlu taşıt sürücü kursları yapıyor.” Dedi.
AKBİLEK Sürücü Kursu olarak kursiyerlere verdikleri eğitimler hakkında bilgi veren Küçüköner, “Her ayın 1’inde kayıta başlıyoruz, kontenjanı doldurabilirsek hemen teorik derslere başlıyoruz. Dolduramazsak ayın 10’una kadar bekliyoruz. 10 gün kayıt yapıyoruz ve 10 akşam teorik ders veriyoruz. Trafik çevre bilgisi, ilk yardım bilgisi, trafik adabı, motor araç tekniği ve direksiyon uygulama olarak 4 teorik dersimiz bulunuyor. 10 akşam teorik dersi gördükten sonra elektronik sınava giriyorlar bu Amasya’da merkezde yapılıyor. Elektronik sınav, aralık ayında inşallah Merzifon’a da açılacak. Kursiyerin 50 soruda 35 soruya doğru cevap vermesi gerekiyor yani 100 üzerinden 70 puan almaları geçmeleri için yeterli oluyor. Elektronik sınavı geçen kursiyer, direksiyon eğitimine başlıyor. 14 saat direksiyon eğitimi ve 2 saat simülatör eğitimi alıyorlar, bu eğitimin tamamına yakını akan trafikte oluyor. Bunun sonunda ise direksiyon sınavına giriyorlar. Bu sınavda da başarılı olduğu taktirde ehliyeti almaya hak kazanıyorlar. Ertesi gün veya 1 hafta içinde sürücü belgesini alıyorlar. Teorik dersleri ve direksiyon uygulama dersleri yaklaşık 2 ay sürüyor.” İfadelerini kullandı.
Vatandaşların AKBİLEK Sürücü Kursunu tercih ettiklerini dile getiren Şefik Küçüköner, “Çalıştığımız personel sayısı olarak 1 sekretaryamız, 7 tane öğreticimiz var. Bir tane ilk yardım, bir tane trafik ve bir de motor araç bilgisi veren usta öğreticimiz var. Yaklaşık 11 kişiyle çalışıyoruz. Allah’a şükür ki vatandaş bizi tercih ediyor. Biz ayın 1’inde kurumun kapasitesini, kontenjanını doldurmuş oluyoruz. Kasım ayının kontenjanlarını ise yaklaşık 10 günde doldurdum.” Dedi.
Trafikteki kazaların büyük çoğunluğunun hız sınırına uyulmadığı için meydana geldiğini anlatan Küçüköner, “Trafikteki uyulmayan şeylerden birisi hız sınırı oluyor. Son zamanlarda yaya’ya yol vermeme, korna çalma ve ışıklara riayet etme konusunda cezayla da olsa ciddi gelişmeler oldu. Devlet hız sınırını arttırmayı düşünüyor ama tam olarak uygulamaya henüz girilmedi. Malum yollarımız güzelleşti artık, inşallah birazcık limiti arttırırlar da millet kurala uymamazlık etmez çünkü hız limitleri bazı yollara göre düşük kalıyor.” Dedi.
Sürücü kursu açmak için 25 bin kişiye 1 kota şartı gerekiyor diyen Küçüköner, “Sürücü kursu açmak için her 25 bin kişiye 1 kota veriliyor yani Merzifon 75 bin 1 kişi daha olursa bir kurum daha açılır. Şu an tahmin ediyorum ki nüfusumuz 73-74 binlerde. Sürücü kursu açmak için bina standartları var. Asansörlü, yangın merdivenli ve bağımsız gidiş şartları var. Onlar aşılabilecek şeyler ama nüfusla alakalı olan kota dediğimiz şey aşılamaz.” Dedi.
AKBİLEK Sürücü Kursundan eğitim alan vatandaşların çok rahat araba kullanabileceğini ifade eden Şefik Küçüköner, “Şirketimizin bu sektör dışında başka bir planı yok fakat devlet bu sektörü gitgide geliştiriyor. Şu an sabit güzergahta eğitim veriyoruz birazda ezbere dayalı ama bu başka memleketlerde serbest güzergahta yani her yer sınav güzergahı ve her yer eğitim alanı olarak geçiyor. Başladığımız zamanla şu zaman arasında yüzde bir milyon işimizi daha düzgün ve dürüst yapıyoruz. Bizden eğitim alan bir vatandaş dikkatli olmak kaydıyla çok rahat araba kullanabilir. Dediğim gibi başladığımız zamanla bugünümüz arasında büyük fark var.” Dedi.
Özel eğitim sektörüne ve çiftçilere ÖTV desteğinin verilmesi gerektiğini dile getiren Küçüköner, “Eğitimci olarak İŞKUR’dan eleman çalıştıramıyorum. KOSGEB sürücü kurslarına destek vermiyor. Bizlere vermediği gibi başka eğitim sektöründeki kurumlara da destek vermiyor. Normalde özel eğitimin ciddi manada desteklenmesi lazım. Sürücü kursların asli gideri petrol, malum %40 civarında bir artış meydana geldi. Dolar ve Eurodan etkilendiği için hala da artacak gibi duruyor. Ayriyeten petrol ve ÖTV desteğinin de eğitim müesseselerine verilmesi lazım ben burada sadece kendime diyorum ama çiftçiye de bu desteklerin verilmesi gerek diye düşünüyorum. Bizim ana giderimiz petrol olduğuna göre bu tip kurumlara destekler sağlanmalı sonuçta biz bunu eve götürmüyoruz ya da içmiyoruz biz bunu vatandaşa öğretim olarak yansıtıyoruz. Araçlara petrol ve ÖTV desteğinin de bu tip kurumlara verilmesi lazım.” Dedi.
Ehliyet almada vergi oranlarının çok yüksek olduğuna dikkat çeken Şefik Küçüköner, “Öğretim kurumlarının ana dertlerinden birisi rekabet ve bu rekabet eğitimlerin kalitesini düşürüyor. Devlet bize taban fiyat koymuş bizi düşünmüş ve demiş ki Merzifon, Amasya veya herhangi bir şehir için 1600 TL demiş bunun altına düşemezsiniz size ceza yazarım demiş adam faturasını kesiyor tam alındı gösteriyor ama riayet etmiyor. Eğitimde rekabet güzel eğitimle olmalı fiyatı düşürerek değil. Biz burada 11 kişi çalışıyoruz. Ehliyete 1510 TL alıyoruz bunun üzerine vatandaşın cebinden de 1400 TL’ye yakın vergi ve harç ücreti çıkıyor doğal olarak da ehliyet alımının maliyeti yükseliyor. Bu vergi oranı ciddi manada yüksek, vergi oranı daha uygun olabilirse vatandaş ehliyetini daha ucuza alabilir.” İfadelerini kullandı.
Pandemi döneminde tam kapanmalardan etkilenen sektörlerden birisi olduklarını söyleyen Şefik Küçüköner, “Pandemi de kapandığımız dönemler oldu. Yaklaşık 3 ay eğitim veremedik. Öğrencilerin okuduğu illere gidememesi dolasıyla açıldığımız dönemde kapasitenin yarısı ile sınırlı bir şekilde çalıştık. Pandemi bizi etkilemedi diyemeyiz ciddi manada çok etkiledi çünkü kapanma sürecinde giderlerimiz durmadı ama gelirlerimiz sıfıra indi. Bu dönemde devlet bizim KDV’mizi vatandaşa kolaylık olsun diye 8’di 1’e düşürdü ama bu 3 ay sürdü tekrar 8’e çıktı. Bence devlet tarafından KDV desteklerinin devam etmesi lazım, nasıl ekmeğin KDV’si 1 ise bence eğitimin KDV’si de 1 olmalıdır. Yaklaşık 33 yıldır kurumumuzu sürekli tercih edilen birinci kurum yaptıkları için Merzifon’umuza ve çevre beldelerine teşekkür ederim.” İfadelerini kullandı.
