Merzifon’a bağlı Kayadüzü Köyü Yeşilyurt mahallesi halkı, sesini duyurmak için başlattıkları eylemelerini başlamadan bitirdi.
2009 yılında tamamlanarak trafiğe açılan Havza Tünelleri’nin yapımı esnasında köylerine gelen yolun kapanması ile ulaşımda sıkıntı yaşayan köy halkı seslerini duyurmak için eylem kararı aldı. Eylem yapmak üzere bir araya gelen köy halkı ile bir süre görüşen Merzifon İlçe Jandarma Komutanı vatandaşları bu kararlarından vazgeçirdi.
Eylem yapmaktan vazgeçen köy sakinlerinden YılmazTaştemür yaşadıkları sıkıntıları şöyle anlattı; “Karadenizi diğer bölgelere bağlayan otoban yapıldığında köy yolu ve köyün çehresi değişti. Her şey alt üst oldu. Köy yolu ve su tahliye kanalları kapandı. 10 yıldır köy yolu kapalı ve bir daha yol yapılmadı. Yapılan yolun menfezinden ulaşım sağlıyoruz. Biz tarım ve çitçilikle uğraşan insanlarız. Yolumuz olmadığı için hasat zamanı köyümüze Biçerdöver sokamıyoruz. Yaşadığımız sorun saymakla bitmez. Menfez çıkışında ne bir trafik tabelası nede uyarı levhası var. Ana yola çıkarken hem kendimiz hem de akan trafikteki sürücüler için tehlike oluşuyor. Biz çok şey istemiyoruz sadece yaşamımıza sıkıntı yaratan durumların ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz. Otoban bizim arazimizi ikiye böldüğü gibi yaşamımızı her şeyimizi de bölmüş durumda. “
"Yol yok diye biz bu köyden vazgeçip topraklarımızı terk etmeyeceğiz"
Yol yok diye biz bu köyden vazgeçip topraklarımızı terk etmeyeceğiz diyen Taştemür; “Bu köyün 300 yıllık geçmişi var. Bu köy aynı zamanda Kurtuluş savaşında Ankara Polatlı da Yunan’ı bozguna uğratan Halil Oğlu Abdurrahman çavuşun köyüdür. Polatlı da Yunan’ı bozguna uğrattıktan sonra Atatürk ‘ün elinden bizzat terfi almış ve kurtuluş savaşı subayı olmuştur . Merzifon ‘a sancağı getiren de kendisidir . Atatürk ile birlikte 250. sırada istiklal madalyasını almıştır , özel kuvvetlerdendir , keskin nişancıdır ve araştıramaya açıktır . Buyurun araştırın . Benim babam Halil Taştemür Abdurrahman Taştemür ‘ün oğlu ben torunuyum . Buradaki insanlar amca, hala çocukları ben evimden dedemin mezarına korkarak gidiyorum babamı götüremiyorum . Biz bu konuyu dillendirmiyor, kullanıyorlar demesinler diye susuyoruz . Bu ülkenin kurucu kahramanlarından olan insan maaşı bile kabul etmemiş gazilik maaşı istememiş vatan borcunun maaşımı olur demiş . Biz onun geleneğini sürdürüp sustuk . Ama artık tehlike büyüdü ve susacak zamanıda tüketti . sesimizin duyulmasını ve yaşadığımız mağduriyetin bir an önce son bulmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.




