reklam
reklam
41,2947 %0,26
48,4511 %0,46
4.855,04 % 0,55
114.973,83 %0.808
AMASYA
00:00:00
İkindi vaktine kalan
Amasya
Açık
18°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi GÜNDEM Keserci: 12 Eylül’ün Anlatabilecek Hiçbir Güzel Yanı Yok!

Keserci: 12 Eylül’ün Anlatabilecek Hiçbir Güzel Yanı Yok!

12 Eylül darbesinin üzerinden 45 yıl geçerken, Merzifon’dan darbe sonucunda tutuklanan Ülkücü kimliği ile tanınan Salih Keserci ile o günleri konuştuk.

Merzifon’da 12 Eylül’de tutuklanan, işkence gören ve cezaevinde yatan ülkücülerden Salih Keserci, 12 Eylül’ü anlamak ve anlatabilmek için dünya siyasetinin nasıl ve kimler tarafından şekillendiğinin bilinmesi gerektiğini söyledi.

Her ülke ve her milletin kendi bağımsızlığı, kalkınması ve sanayileşmesi için mücadele ederken aynı zamanda bazı fesat ve şer merkezli ülkelerin dünya siyasetini şekillendirmek istediğini söyleyen Salih Keserci, “Bu tür ülkelerin hedefleri çok amaçlıdır. Örneğin; kendilerinden başka bir güç istememeleri, üretimlerine Pazar bulabilmeleri. Hedefledikleri ülkelerin değerli kaynaklarını sömürebilmeleri vs. gibi amaçlarla o ülkelerin kalkınmasına, sanayileşmesine takoz olurlar” dedi.

Şer güçlerin hedefe koydukları ülkelerden birisinin de maalesef Türkiye olduğunu belirten Keserci, “Hedeflerine ulaşmanın formülü bellidir. Böl-parçala-yut politikasıdır. Önce inançlarını pasifize etmek, Alevi-Sünni, Sağcı-Solcu, Türk-Kürt gibi ayrılıkçı ve birbirleriyle çatışmacı olaylar çıkarmak veyahut şu yada bu sebeple ihtilaller, muhtıralar yaptırmak. Bütün bunları yaptırabilmek için, içeriden siyase adamı olarak, din adamı olarak, terörist olarak, hainleri tespit edip eğitmek ve yetiştirmek için ülkemizi de hedeflerine koymuşlardır. Hedeflerine ulaşabilmek için birçok şer dernekleri kurmuşlardır. Bunlar Megal-ü İdia (Büyük Hedefe ulaşma), Etnik-e Terya (Etnik ve inançsal farklılıklar çatışması), Bildirbeg (Kendilerine biat edecek, siyaset, tarikat, örgüt liderleri gibi kendilerince güvenilir ve öngörülebilir kişiler yetiştirmek) gibi. Bu dernekleri de tavizsiz yürütmüşlerdir. İşte 12 Eylül’de bu planların bir tezahürüdür. Tarihler boyu zaman zaman sekteye uğratılan ülkemizin iktidarları, milletimizin iradesi bu şer güçlerin müdahalesi ve içimizdeki hain işbirlikçilerin destekleriyle zaafa uğratılmıştır” dedi.

12 Eylül 1980 darbesinin, Türkiye’de dönemin kalkınmasına takoz olmak ve dönemin jenerasyonunu istiklalinden, istikbalinden koparma operasyonu olduğunu da söyleyen Salih Keserci, “Vatan hainleriyle vatan perverleri aynı kefeye koyan, ülkenin kalkınmasını durduran, kendi milletine eziyet ve işkence eden, faşist cunta yönetiminin iş başına gelmesidir. 15 Temmuz kalkışmasına müsaade etmeyen bu necip millet, 12 Eylül’den edindiği tecrübe ve deneyimle sarsılmaz bir direniş göstermiştir. Allah ülkemize huzur, milletimize birlik ve idarecilerimize feraset nasip etsin” dedi.

12 Eylül’ün anlatılabilecek hiçbir güzel yanının olmadığının da altını çizen Salih Keserci, “12 Eylül’de 4 yıl cezaevinde kaldım. Akabinde berat ederek tahliye edildim. Benim gibi binlerce arkadaşım aynı durumdadır. Biz Ülkücüler olarak; 12 Eylül’ün elimizden aldığı ne hürriyetten mağduriyetimizi ve ne de istikbalimizin mağduriyetini bizim davamıza (İlay-ı Kelimetullaha) olan bağlılığımızı asla engelleyememiş, aksine daha da perçinlemiştir. Çünkü biz biliyoruz ki bütün bunlar ülkemizi ve milletimizi zora sokmak isteyen dahili ve harici düşmanların işidir. Hiçbir ülkücü sonuç itibariyle devletine küsmemiş ve yurt dışı mahkemelere gitmemiştir. Kol kırılmış ama yen içinde kalmıştır” dedi.

12 Eylül mağdurlarından Salih Keserci yaptığı açıklamanın devamında; “Her 12 Eylül bize gasp edilen gençliğimizi, kaybettiğimiz istikbalimizi ve ülkemizin kalkınmasında en az 30 yıl geri bırakılmış yıllarımızı hatırlatmaktadır. 12 Eylül bize bir tarafta Sol, 26 idam mahkumü varken, diğer tarafta Sağ, 14 olan idam mahkumunu ‘sağıda 26 mahkuma çıkarın’ talimatı veren, güya eşitliği adalet zanneden adaletsizliği hatırlatmaktadır.

12 Eylül hücrelerde işkence ile öldürülen ama hiç kimsenin hesap veremediği zulmü hatırlatmaktadır. 12 Eylül bize kısaca bir daha yaşamayası kapkara yılları hatırlatmaktadır. 12 Eylül bize titreyip kendimize gelmeyi, milli duruşumuza şuurlu olmamıza mecbur olduğumuzu hatırlatmaktadır.

12 Eylül bize, sonuç itibariyle Türkçe yaşamanın, Türkçe düşünmenin ve Türkçe kalkınmanın zorunluluğunu göstermiştir. Çünkü Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur. Ne mutlu Türküm diye” ifadelerine yer verdi.
 

KAYNAK: Büşra Nur Ertilal
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *