Diyanet-Sen Amasya Şube Başkanı Mehmet Topal, “Kardeşi kardeşe kırdırmayalım kardeşlik duvarımızda gedikler açılmasına asla izin vermeyelim” dedi.
Topal açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi, “Yüce Rabbimiz söyle buyuruyor: “Top yekûn Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmandınız da O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun bu nimeti sayesinde kardeş̧ olmuştunuz. Yine siz bir ateş̧ çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz.”
Konu ile ilgili bir hadis-i şerifte Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “...Birbirinize nefret ve düşmanlık beslemeyin. Birbirinize haset etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları, kardeş̧ olun!”
Bu Aziz millet büyük badirelerden geçmiş̧, zaferlerin yanı sıra ihanetler görmüş̧, ağır bedeller ödenmiştir. Çanakkale’nin, Sakarya’nın, Dumlupınar’ın kan ve barut kokan hatırası hala hafızalardadır. Cenab-ı Hak, her alanda cennet vatanımızı muhafaza eylemiştir; varlığını onun uğruna feda eden ecdadımıza zaferler lütfetmiştir.
Elinde silahı olmasa da yüreğinde imanı olan bu necip millet, en zorlu sınavları omuz omuza atlatmıştır. Bizler, birbirimize verdiğimiz değerle; birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhuyla; ferasetin ışığı, sağduyunun aydınlığıyla meşakkatli dönemlerin üstesinden gelmiştir.
İmkânlarımız sınırlıydı; fakat ruhumuzda aynı secdede Rahman’a kul olmanın, aynı kıblede istikameti bulmanın huzuru vardı. Aynı safta buluşmanın, aynı toprağa, aynı bayrağa, aynı mukaddesata âşık olmanın bereketi vardı. Vicdanı paslanmış̧, insafı çürümüş, insanlığını unutmuş̧ güçler karsısında bizi dimdik ayakta tutan, işte bu aziz ruh olmuştur.
Bugünlerde de zorlu bir süreçten, ağır bir imtihanlardan geçiyoruz. Sınırlarımızın bittiği yerde savaş̧ baslarken, zulümden kaçan milyonlarca insan vatanımıza sığınırken, bizi de ateş̧ çemberinin içine çekmek istiyorlar. Bizi birbirimize düşürmek, gücümüzü zayıflatmak, kardeşi kardeşe kırdırmak isteyenler var. Gerek STK larda, gerek siyasette gerekse farklı alanlarda bunu görmek zor değil....
Karanlık oyunlarıyla bu aziz milleti korkutmaya, yıldırmaya, bezdirmeye, bölmeye ve yok etmeye yeltenenler var. Evlatlarımızı hain emellerine alet eden, annelerinin bağrından kızlarımızı kaçıran, babalarının dizinden oğullarımızı koparan şer odakları var. Dini bertaraf edip kin ve nefreti diline dolayan, barış̧ topraklarına nefret tohumları ekmeye çalışanlar var. Askerlerimiz, polislerimiz, nice masum evladımız şehadet şerbetini içiyor. Analarımızın yürekleri, yavrularımızın hayalleri dağlanıyor. Derin bir hüzünler oluşuyor.
Allah’ın yardımıyla yasadığımız acıların üstesinden gelecek, huzura ve sükûna yeniden kavuşacağız. Ancak daha ağır bedeller ödememek için her türlü̈ hile ve tuzağın farkında olalım. Mümine yakışır bir şekilde basiret ve feraseti elden bırakmayalım. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in ifadesiyle, “birbirine kenetlenmiş̧ tuğlalara benzeyen” kardeşlik duvarımızda gedikler açılmasına asla izin vermeyelim.
Hiçbir insani ve ahlaki değer tanımayan cinayet şebekelerinin islediği cürümlerden dolayı, aynı kıbleye yöneldiğimiz, aynı peygambere ümmet olduğumuz, sevincimizi ve kederimizi, varlığımızı ve yokluğumuzu paylaştığımız masum kardeşlerimizi kırmayalım.
Unutmayalım ki; biz, tahriklere ve bir takım projelerin cazibesine kapılıp birbirimize düştüğümüzde şer odakların hain emellerine hizmet etmiş̧ oluruz. Ülkemizi, şehrimizi, kurumumuzu yaşanmaz hale getirirsek; şehitlerimizin uğruna canlarını verdikleri değerlere ihanet etmiş̧ oluruz.
Dilimiz, kin, öfke ve nefrete değil; kalbimizdeki sevgi, şefkat ve merhamete tercüman olsun! Çok iyi düşünelim! Yasadığımız acılar daha büyük acılara sebep olmasın! Düşmanlarımızı sevindirmeyelim!
Bugün İslam coğrafyasında yaşananlar, kadınlarımızı, çocuklarımızı, canlarımızı, değerlerimizi, tarihimizi, kültürümüzü ve medeniyetimizi yok etme cabasında olanların hangi noktaya eristiklerini açıkça gösteriyor.
Suriye’de, Irak’ta, Yemen’de, Libya’da, Mısır’da ümmetin birliği, milletin şerefi, vatanın hürmeti ayaklar altına alınıyor.
Aziz milletimiz, engin basiretiyle tüm yaşananların farkındadır. Gücünü̈ ve bütünlüğünü koruyarak dünyaya umut ışığı olmaya devam etmek bu milletin harcıdır. Birbirimize hakkı ve sabrı, şefkati ve merhameti tavsiye etmenin tam zamanıdır.
Huzurumuzu pusuya düşürmeye, vicdanımızı köreltmeye, birlik ve dirliğimizi sona erdirmeye çalışanlara müsaade etmeyelim! Fitne ateşiyle bizi tutuşturmak isteyenlere karsı yekvücut olmayı, tek bilek olmayı başaralım ve huzurla 2071’e yürüyelim”