reklam
reklam
39,0384 %0.3
44,0997 %0.1
4.147,91 % 0,60
111.434,78 %1.862
AMASYA
00:00:00
Güneş vaktine kalan
Amasya
Parçalı az bulutlu
25°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi GÜNDEM ‘KARANLIĞA KARŞI BİZ VARIZ’

‘KARANLIĞA KARŞI BİZ VARIZ’

Haberleri

Merzifon Kadın Platformu tarafından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla basın açıklaması düzenlendi.

Fuar alanı önünde düzenlenen basın açıklamasına Kadın Platformu üyeleri katılırken, açıklamayı platform adına Rabia Tülünay yaptı.

Tülünay açıklamasında, “8 Mart 1857’de New York’ta dokuma işçisi kadınların daha iyi çalışma koşulları için verdikleri mücadele sırasında katledilmelerinin anısına, dünyanın dört bir yanında biz kadınlar o günden beri evde, sokakta, iş yerlerimizde emeğimiz, haklarımız ve yaşamlarımız için yan yana dayanışmaya ve mücadeleye devam ediyoruz. 1857’den bu yana New York’da hakları için direnen kadınların mücadelesinin meşalesini taşıyan, direnişi büyütenleriz. Bugüne kadarki kazanımlarımız, tarihimizden aldığımız güç ile ördüğümüz mücadelenin sonucudur.

Ataerkil sistemin her döneminde en görmezden gelinen, en çabuk vazgeçilen, taviz verilen ve en çok

saldırılan kadınların haklarıdır. Ataerkil sistemin yarattığı toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini devralıp, onları derinleştiren kapitalizmle kadın bedeni, emeği ve cinselliği üzerindeki denetimin mekanizmaları

da farklılaşmıştır. Bundandır ki bu sömürü ve tahakküme, eşitsizliklere karşı tarihimiz direnmenin ve

mücadelenin tarihidir. Neoliberalizmin “en sadık” uygulayıcısı olan AKP iktidarı, 22 yıldır kadınların mücadeleyle elde ettiği kazanımlarına ve toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı politikalarla bir rejim inşa

ediyor” dedi.

Merzifon Kadın Platformu adına konuşan Raiba Tülünay açıklamasının devamında; “8 Mart’ı hayatlarımız ve özgürlüklerimiz üzerinden pazarlıklar yaparak bir araya gelen ülkenin en gerici ittifakına karşı örgütlüyoruz bu kez de. 22 yıldır her gün mücadelemizle kazandıklarımıza saldırının yaşandığı karanlık gerici bir dönemden geçiyoruz. Şimdi asıl hedef laiklik ve Cumhuriyet fikrinin kendisidir; yapılmak istenen anayasal düzeni ortadan kaldırıp şeriat özlemlerini hayata geçirmektir. AKP her alanda güçlendirilmiş, şiddetlendirilmiş bir erkeklik performansı, güç gösterisi ya da gövde gösterisi olarak kendini dışa vuruyor. Son on yılda kadın cinayetleri üç kat arttı, cezasızlık politikaları derinleşti; eşitlik ve özgürlük mücadelesi veren birçok kadın derneği kapatıldı; haklarını arayan kadınlar, LGBTİ+lar kolluğun şiddetiyle karşılaştı; gökkuşağı renkleri dahi yasaklandı.

Yoksullaştırılan halk himmetçi sosyal yardım politikasıyla iktidara bağımlı kılınmaya, itaat etmeye

zorlanıyor; cemaat ve tarikatlara yönlendiriliyor. Bu politikalarla toplumsal cinsiyet eşitsizliği her

geçen gün derinleşiyor.

İktidar mensupları “kadınlar iş aradığı için işsizliğin yüksek olduğunu” buyuruyor; iş arayan kadınlara

“evdeki işler yetmiyor mu” diye sınır çiziyor; kendilerine biçilen rolleri hatırlatıyor. Bu rollerin dışına

çıkma mücadelesi veren her kadın şiddetin her türlüsüne maruz kalıyor. Krizin faturası kadınların

üretim ve bakım emeğine yönelik çifte bir sömürü ile çıkarılmaya çalışılıyor. Krizin faturasını kadınlara

yüklemek için de her türlü aracı kullanmakta tereddüt etmeyen iktidar kadınlara haddini bildirmek için daha yoğun siyasi bir saldırıya geçmiş durumda. Neoliberalizm ile muhafazakârlaşma arasındaki

“eril cinsiyetçi işbirliği” üzerinde inşa edilen İslamlaşma politikaları ile sistem içinde kadınları “anneler

ve bakıcılar” olarak “güçlü aile” söyleminin içine hapsetmesine, yeniden üretim emeğimize el konmasına izin vermeyeceğiz.

Şimdi de iktidarın hedefinde laik anayasadan kaynaklı medeni haklarımız var. El birliğiyle 6 yaşındaki

bir kız çocuğunun zorla evlendirilmesini münferit ve kişisel göstermeye, tarikat ve cemaat karanlığını

aklamaya çalışanlara, kamusal kurumları tarikat ve cemaatler arasında pay edip kamusal varlıkları

bunlara peşkeş çekenlere, anayasayı defalarca çiğneyenlere, İstanbul sözleşmesini feshedip kadınları

şiddet karşısında güvencesiz bırakıp şiddeti tırmandıran iktidara karşı yan yana ve alanlarda olacağız.

Haklarımızdan, hayatlarımızdan, laiklikten vazgeçmeyiz. Emeğimizin sömürülmesine, değersizleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Krizin faturasını biz ödemeyeceğiz. Toplumun siyasal İslamcı

politikalarla kuşatıldığı, laik anayasal rejime saldırının yoğunlaştığı eğitim politikalarından sonra şimdi

de iktidar kadın ve kız çocuklarının en büyük hukuksal güvencesi olan medeni yasaya yönelmiş,

kadınların şiddet karşısında güvencesi olan 6284 sayılı yasa bir takım tarikatların, iktidar yanlısı AKİT

benzeri gazetelerin hedefine alınmıştır. Devasa bir bütçe ile Siyasal İslamcı yaşamı tasarlama görevini

üstlenen Diyanet “kendilerine emanet edilen” kadınlara “fıtratları” gereği “itaat” etmelerini,” uysal kadınlar olup ülkenin yeni nesillerini doğurup yetiştirmelerini, itirazsız aile içindeki “şefkatle” hasta ve yaşlılara bakmalarını, kutsal annelik ve eşlik görevlerini yerine getirmelerini söylüyor.

Kız çocuklarının kariyerini de böylece çizip ÇEDES benzeri projelerle İslami yaşam hayallerinde her gün cüretkâr hamleler yapıyor. Laik, bilimsel ve karma eğitime saldırıyla, hastanelere atadıkları imamlarla, 81 ilde aynı anda yaptıkları aile çalıştaylarıyla, aileci politikaları müfredata dahil ederek, aile irşat büroları eliyle, kürtaj yasak olmamasına rağmen fiili olarak uygulamayarak dört bir yandan toplumsal yaşamın tamamını İslamcılaştırmayı sürdürüyorlar. Bu gerici kuşatmaya karşı eşit yurttaşlık hakkımızı, laik ve bilimsel eğitimi, aklın ve bilimin ilkelerini savunacağız. Laiklikten vazgeçmeyeceğiz.

Bu karanlığa karşı kadınların mücadelesi, direnci ve dayanışması var. Buradayız, yan yanayız karanlığa karşı biz varız. Geçit vermeyeceğiz.

Mücadelemiz şiddetten arınmış, eşit, özgür ve laik bir yaşam için, emeğimiz, bedenimiz ve hayatımız

için. Hazırlanın, bu ülkenin aydınlık günleri için 8 Mart’ta alanlardayız. Kaldığımız yerden devam

ediyoruz. Yan yanayız, bir aradayız. Karanlığa karşı biz varız. Önümüzde dayanışmamızı büyütüp

güçlendirmemiz gereken bir dönem var. Biz kadınlar yüzyıllardır biriktirdiğimiz mücadele ve

dayanışma gücümüzle yeni bir dünyayı kuracağız... Yaşamın her alanında; sömürüye, ayrımcılığa,

cinsiyetçiliğe, savaşa, yoksulluğa, patriyarkaya, erkek şiddetine karşı direnmeye ve örgütlü

mücadelemizi büyütmeye devam ediyoruz!!! Öfkemizle isyanımızla kadın dayanışmasını

örüyor yaşamı yeniden kuruyoruz” ifadelerini kullandı.

KAYNAK: Nurettin Değirmenci
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *