Türk Eğitim-Sen Amasya Şube Başkanı Kamil Terzi, yaptığı basın açıklamasında deprem bölgesinde eğitim konusunda da önemli açıklamalar yaptı.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in düzenlediği deprem gündemli iki toplantıya Genel Başkanları Talip Geylan’ın katılarak, sahadan aldıkları tespitler doğrultusunda deprem bölgesinde yapılacaklara dair görüş ve önerilerini dile getirdiklerini bildiren Kamil Terzi, “Öğrencilerimizin rehabilite sürecindeki en önemli unsur öğretmendir. Ancak bölgedeki öğretmenlerimiz de fiziksel kayıplarının yanı sıra psikolojik olarak da yıkılmış durumda. Bu nedenle bölgedeki meslektaşlarımızdan dileyenlerin öğretim yılı sonuna kadar başka illere geçici görevlendirilmesi önemli olacaktır. Bu talebimizi Sayın Bakan’a da ilettik, henüz karşılık bulmadı. Birinci derecedeki yakınını deprem nedeniyle kaybedenler ile kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin (eş, çocuk, anne, baba) bulunduğu ilde tedavisi mümkün olmadığını belgelendiren öğretmenlere mazeret tayin hakkı verildi. Ancak bu, olumlu bir adım olmakla birlikte mevcut sorunu tam olarak çözmemektedir” dedi.
KURULACAK KONTEYNER ŞEHİRLERDE ÖĞRETMENLERE VE EĞİTİM ÇALIŞANLARINA ÖNCELİK VERİLMELİDİR.
Terzi, deprem bölgesinde görev yapan ve eş durumundan dolayı tayin isteyen öğretmenlerimize süre şartı aranmaksızın tayin hakkı verilmesi talebini Bakan Özer’e ilettiklerini belirtirken, öğretmenlerin ve diğer eğitim çalışanlarının barınma sorununa da dikkat çekti. Terzi; barınma sorununu gidermek noktasında kurulacak konteyner şehirlerde öğretmenlere öncelik verilmesinin, okullarımızın açılabilmesi için ön koşul olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
KADROLU ÖĞRETMENLERLE DEPREM BÖLGESİNDE EĞİTİMİ AYAĞA KALDIRALIM.
Yeni öğretmen atamasının ivedilikle yapılmasını isteyen Türk Eğitim-Sen Amasya Şube Başkanı Kamil Terzi, “Şubat ayı itibariyle hükümetin atama duyurusu bekleniyordu. Ancak deprem felaketi yaşandı. Şu anda öğretmen atamaları öncelikle ele alınması gereken hususlardan birisidir. Afetle birlikte ortaya çıkan ilave öğretmen ihtiyacımız var. Dolayısıyla yeni atama duyurusu bir an önce yayınlamalıdır. ‘Ne kadar atama yapılmalı?’ sorusuna da şu şekilde cevap verebilirim: Bu yılın başında en az ücretli öğretmen sayısı kadar yani ‘80 bin atama istiyoruz’ diyorduk ancak yeni oluşan koşulların ardından öğretmen ihtiyacı bu rakamın çok üzerindedir” diye konuştu. Bir il milli eğitim müdürlüğünün ücretli öğretmen duyurusuna çıktığını hatırlatan Geylan, “Afet bölgesinde yaralarımızı sağlamak için ücretli öğretmen görevlendirmeyelim. Kadrolu öğretmenlerle deprem bölgesinde eğitimi ayağa kaldıralım” dedi.
Yıllardır elverişsiz bölgelerde öğretmen istikrarını sağlamak için bir brüt asgari ücret ile iki brüt asgari ücret arasında değişen oranlarda “Zorunlu Hizmet Tazminatı” talep ettiklerini hatırlatan Terzi, “Zorunlu Hizmet Tazminatı talebimizi; sadece elverişsiz yerlerde görev yapan öğretmenlerimiz için değil, deprem bölgesinde görev yapan öğretmenlerimiz için de gündeme getiriyoruz” dedi. Terzi, bu tazminatın her türlü riske ve zorluğa rağmen o bölgede görev yapan ya da bölgeyi tercih edecek öğretmenlerimizi teşvik ve takdir etmek anlamını taşıyacağını söyledi.
OHAL Bölgesinde yapılan görevlendirmelerde, gönüllülük esasının tercih edilmesi gerektiğini de belirten Terzi, “Unutulmasın ki; yakınlarını kaybeden, şehir dışına zorunlu göç eden, enkaz altında kalan yakınları için uğraş veren meslektaşlarımız var. Dolayısıyla mülki amirler kamu hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla yaptıkları durumun nezaketine uygun şekilde görevlendirilmelerde hassas davranılmalıdır” diye konuştu.