reklam
reklam
38,7955 %0.02
43,6633 %0.49
3.957,58 % -0,09
103.077,43 %-0.62
AMASYA
00:00:00
Öğle vaktine kalan
Amasya
Kapalı
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi GÜNDEM İsveç devletini şiddetle kınıyoruz

İsveç devletini şiddetle kınıyoruz

Diyanet-Sen Merzifon İlçe Başkanı Hüseyin Kayıkcı, yaptığı basın açıklamasıda, “Kur’an-ı Kerim’e Saldıran Alçakları ve İslam Düşmanlığının Merkez Üssü Haline Gelen İsveç’i Şiddetle Kınıyoruz!” dedi.

Haberleri

Kayıkcı, basın açıklamasının devamında; “Çok kültürlülük, birlikte yaşam, hoşgörü üzerine tüm dünyayı sigaya çeken Avrupa ülkeleri arasında islamofobik eylemler son yıllarda endişe verici bir şekilde artmakta, Müslümanların kutsallarına karşı gerçekleştirilen provokatif saldırılara her gün bir yenisi eklenmektedir.

Son olarak, tüm İslam âlemi için kutsal günlerden olan Kurban Bayramının birinci gününde kimi odakların tetikçiliğini yapan Iraklı bir şahıs Stockholm Camii önünde Kuran'ı Kerim'i yırtarak sayfalarıyla ayakkabılarını sildi ve sonrasında da kutsal kitabımızın arasına domuz pastırması koyarak ateşe verdi. Her bir detayında İslam’ın değerlerini hedef alan bu alçakça saldırıya izin veren İsveç, Müslümanların kutsal değerlerini bir kez daha açıkça çiğnemiştir. İsveç polisi bu aşağılık ve sefil provokatöre engel olmak yerine, Kur’an-ı Kerim’i korumaya çalışan Müslümanları darp ederek bu provokasyona sadece seyirci kalmamış ortak da olmuştur. Yaklaşık iki milyar Müslümanın kutsallarına tüm dünyanın gözleri önünde ve Devlet koruması altında yapılan bu saldırı dehşet verici bir hukuksuzluk örneğidir. Yasal olarak izinli, polis kalkanı ve koruması altında meydana gelen bu menfur saldırılar bazı Avrupa devletlerinin sistematik ve bilinçli politikasının ürünüdür. Bu saldırganlığın arkasında açık ve net olarak söylüyoruz ki İsveç devleti vardır. İsveç açık bir şekilde nefret suçu işlemekte, bu suçun Avrupa’daki birkaç odağından biri haline dönüşmektedir.

Nitekim İsveç, geçtiğimiz yıl da sistematik “Kur’an Yakma Protestoları” adı altındaki provokasyonlara ev sahipliği yapmış, ülke adeta Türkiye’ye ve İslam'a yönelik saldırıların merkez üssü haline gelmiştir. Rasmus Paludan adlı bir İslam düşmanı siyasetçinin, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği'nin önünde Hz. Muhammed'e hakaret içerikli karikatür afişi açması ve akabinde Kur'an-ı Kerim’i yakması; Stockholm’de terör örgütlerinin düzenlediği gösteride ülkemize ve Cumhurbaşkanımıza dönük ölüm tehditlerinin pervasızca savrulması, İsveç makamlarının bu eylemleri ifade özgürlüğü olarak değerlendirmesi, tehditlerin ve hakaretlerin cezasız kalması, İsveç’in çok övündüğü insan hakları karnesinin karanlık yüzünü göstermektedir.

Bu menfur saldırılara karşı takınılan teşvik edici tavır, Avrupa’da yaşayan Müslümanları hedef haline getirmekte, ırkçılığı ve islamofobiyi körüklemekte, bir arada yaşama kültüründe telafi edilemez hasarlar bırakmaktadır. En marjinal farklılıkları dahi zenginlik olarak görmek gerektiğini vaz eden Avrupa, 2 milyar Müslümanın kutsalına pervasızca saldırılmasına izin vermekte, bu alçaklığı “ifade özgürlüğü” ambalajıyla olağanlaştırmaya çalışmaktadır. İsveç Devleti nefret söylemi ve ifade özgürlüğü arasındaki dengeyi gözetmek ve bu amaçla gerekli hukuki düzenlemeleri yapmak yerine söz konusu Müslümanlar olunca hukukun temel ilkelerini yok saymaktadır. İslam’a, Müslümanlara ve Müslümanların kutsallarına saldırılara uydurulan yasal kılıfın evrensel hukuk ilkelerine aykırı olduğu görülmeli ve bu aymazlığa derhal son verilmelidir. Demokrasi ve insan haklarının ideolojik birer aparata dönüşmesine ve Müslümanlar söz konusu olunca bu olguların rafa kaldırılması ikiyüzlülüğüne son verilmeli; Müslümanların kutsallarına saldıran teröristler en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.

Kur’an-ı Kerim’i yakma yasağını kaldıran İsveç Yüksek Mahkemesini bu hukuksuz ve hadsiz kararından vazgeçmeye; tüm dünyadaki sivil toplum kuruluşlarını, emek örgütlerini ve tüm kamuoyunu bu saldırganlığa ve nefret eylemlerine karşı harekete geçmeye, İslam İşbirliği Teşkilatı ve İslam ülkelerini inisiyatif almaya, uluslararası insan hakları kuruluşlarını hukuku ayakta tutmaya ve bu alçakça saldırılara tepki vermeye davet ediyoruz.

Bilinmelidir ki İslam’ın kutsallarına saldırıya yasal kılıf aramak bu aşağılık suça ortak olmaktır. Memur-Sen ve Diyanet-Sen olarak mübarek kurban bayramında Kur’an-ı Kerim üzerinden tüm İslam alemine yapılan bu aşağılıkça saldırıyı lanetliyor, saldırıları yasal koruma altına alarak olağanlaştırmaya çalışan İsveç devletini şiddetle kınıyoruz!” ifadelerini kullandı.

KAYNAK: Nurettin Değirmenci
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *