Merzifon Diyanet-Sen İlçe Başkanı Hüseyin Kayıkcı, her yıl Mayıs ayının 15’inden sonra sendika üye sayılarının tespit edilerek yetkili sendikanın belirlendiğini hatırlatarak “Bu yıl da ülkemizin her il ve ilçesinden gelen yetki haberleri ile büyük Diyanet-Sen ailesi resmi olmayan sonuçlara göre 20. Kez yetkili sendika olmuştur. Teşkilatımızın bel kemiği şube başkanlarımız, yönetimlerimiz, ilçe temsilcilerimiz ve iş yeri temsilcilerimiz bu başarıda emeği alınteri olan her bir başkanıma, her bir üyemize gönülden teşekkür ediyorum. 20 yıldır yetkiyi göğüslemek, yüzlere kazanıma imza atmak, istikrarlı, kararlı, ihlaslı çalışmaların sonucudur.” Şeklinde konuştu.
NE KADAR GÜÇLÜ OLURSAK SESİMİZİ O KADAR GÜÇLÜ HAYKIRA BİLİRİZ
Kayıkcı, Diyanet-Sen’in kuruluş ilkelerinden taviz vermeden yeni hedeflere yol aldığını kaydetti. Diyanet-Sen Merzifon İlçe Başkanı Hüseyin Kayıkcı sendikal gücün önemine dikkat çekerek “Ne kadar büyük ve güçlü bir sendika olursak, millet iradesini, demokrasiyi o kadar güçlü tutabiliriz. Küresel adalet ve barış talebimizi de küresel zulüm ve sömürüye karşı o kadar güçlü haykırabiliriz. Medeniyet mirasımızın, kültürümüz istişareyi her zaman öncelemiştir. Sizlerin fikirlerini ve önerilerini son derece önemsiyoruz. Her bir üyemizin düşüncesi bizim için ayrı ayrı çok kıymetlidir. Diyanet-Sen’in yeni yol haritasını sizlerin fikirleri ve önerileri oluşturacak. Biz geçmişimizle geleceğimiz arasındaki dengeyi başarılı bir şekilde inşa etmek durumundayız. Geçmişimizle gelecek arasında denge kurmalıyız. İslam dünyası olarak bize düşen görev kendi kültür ve medeniyetimizin asli kaynaklarına, insanlığın bütün ilmi ve felsefi birikimlerine kendimizi açarak topyekûn bir yeniden inşa sürecine girmektir. Ancak bu yolla kalkınabilir, etkinliğimizi artıracak mekanizmalar geliştirebiliriz.” İfadelerine ver verdi.
Sendika üyelerinin bir binanın tuğlaları gibi olduğunu belirten Kayıkcı, “ Eğer üyelerimiz yoksa biz de yokuz, üyelerimiz yoksa özgün bir örgütlenme mimarisi olan Memur-Sen ve Diyanet-Sen de yoktur. Buradan açıkça söylüyorum, tek başına değer olan bir tek üyemizi bile kaybetmeye tahammülümüz yoktur. Her birimiz, ideallerimizin, kurucu misyonumuzun yaşayan temsilcileri olmak zorundayız. Sendikal mücadelemiz dün olduğu gibi bu gün de aynı heyecanla kazanım sayısını artırarak, üye sayısını artırarak, beklentilerin kapsamını genişleterek devam edecektir.” Dedi.