Türkiye kamu Sen Amasya Şube Başkanı Şemsettin Dümen, bugün gelinen noktada masadaki tavrımızın haklılığı ortaya çıkmıştır dedi.
Ülke ve çalışma hayatı gündemine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulunan Şemsettin Dümen, toplu sözleşme masasında ekonomik gerçekler ışığında ortaya koyduğumuz tavır noktasında bugün ne kadar haklı olduğumuz bir kez daha görülmüştür. Geride bıraktığımız toplu sözleşme döneminde ekonomik ve sosyal anlamda kazanımlar elde edebilmek adına ciddi bir mücadele verdik. Türkiye Kamu-Sen olarak elimizi taşın altına koyduk ve katkı sağladık. İmza yetkimiz yok ama biz son akşama kadar masada çaba sarf ederek kamu görevlilerini memnun edecek kazanımları elde edebilmek adına mücadelemizi sürdürdük.
Ancak kırmızı çizgilerimiz olan bazı maddelerde bir ilerleme olmayınca biz bu toplu sözleşmenin imza törenine katılmadık ve kabul etmediğimizi kamuoyu ile paylaştık. Biz toplu sözleşmeye giderken 600 TL seyyanen zam talebi ile gittik, refah payı olmazsa olmazımızdır dedik ama bu konularda beklentimiz karşılanmadı. Son günün akşamında refah payı, yardımcı hizmetlilerle ilgili gelişmeler, şube müdürleri, şefler gibi bir çok konuda sağladığımızın anlaşmaların sabah saatlerinde metinde olmadığını görünce bizim bu toplu sözleşmeye olur dememizin bir anlamı kalmadı.
İşte bugün geldiğimiz noktada ekonomik gerçeklere bakıldığında taleplerimizde ne denli haklı olduğumuz ortadadır. Yaşanan kur artışları, akaryakıt fiyatlarındaki artışlar kamu görevlilerin muhatap olduğu mal ve hizmetlere de zam olarak yansıyor. Bu durum bizim masada ortaya koyduğumuz tavrın haklılığını da bir kez daha göstermiş oldu. Geldiğimiz noktada çalışanın alım gücü her geçen gün daha da düşmektedir. Emekliler ve memurlarımız aileleriyle birlikte toplumun dörtte birini temsil etmektedir. Siz bu kadar insanı görmezden gelemezsiniz. Enflasyon oranında bir artış sıfır zam demektir. Biz taleplerimiz noktasında kamuoyu oluşturmaya ve sendikal mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.
Seyyanen zam verilmesi, ek zam konusu ve refah payı uygulamasının yeniden hayata geçirilmesi konusunda ısrarımız sonuna kadar sürecektir. Ücretlerde yapılacak bu düzenlemeler ekonomiye can verecek, piyasaları da canlandıracaktır. Hatta TBMM’de şu günlerde 2022 yılı bütçesi görüşülüyor. Bütçe görüşmelerine bizim saydığımız bu kalemler dahil edilmeli ve çalışanların yaşadığını ekonomik sıkıntıların giderilmesi noktasında adımlar atılmalıdır.
Birileri ne kadar, “Cumhuriyet tarihinin en iyi toplu sözleşmesi” dese de bu toplu sözleşme bizi tatmin eden bir toplu sözleşme olmamıştır. Bizim bütün hassasiyetimiz, çalışanların alım gücünü artırmak yönünde olmuştur. Gelinen noktada ücretler mutlaka artırılmalıdır.
SÖZLEŞMELİLER VE 3600 KONUSU BİR AN ÖNCE ÇÖZÜLMELİ
Sözleşmeliler konusunda masada çok mücadele verdik ve metinde net ifadeler olsun istedik. Ancak muğlak ifadeler metinde yer alınca biz buna tamam diyemezdik. Yaşananlar ortada, aile bütünlüğü olmayan bu insanların feryadını herkes duymalı. Uzun uzadıya konuşmaya gerek yok, hükumet 2011 ve 2013 yıllarında kadro verdi sözleşmeli personele. Bugünde bunu yapmalı ve bu sorun artık çözülmelidir. Kamu personel rejiminden sözleşmeli çalışma tamamen çıkarılmalıdır.
3600 konusunda tavrımızı koyduk ve aynı net ifadelerin burada da olmasını istedik ancak yine muğlak ifadeler konuldu. Bu yönde de beklentimizi karşılayan bir metin hazırlanmadı. Gerçi sayın Cumhurbaşkanı bu konuda yaptığı açıklamada çözüm takvimini açıkladı. Türkiye Kamu-Sen 3600 konusunda ciddi bir mutfak çalışması yapmış, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı marifetiyle de TBMM’ye sunulmuştur. Biz bu düzenlemenin sadece dört meslek grubunu değil tüm kamu çalışanlarını kapsamasını istiyoruz. Bir an önce bu 3600 meselesi hayata geçmelidir.
Vergilerde adalet sağlanmalıdır. Az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmalı. Bizim talebimiz, vergiler yüzde 15’de sabitlensin. Biz vergi ödemeyelim demiyoruz hatta kamu çalışanları maaşını almadan vergisini ödemektedir. Ama bu sisteme bakıldığında, Ocak ayında alınan maaş zammı Nisan ayında eriyor. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Kasım ayında yapılacak KPDK toplantısında biz yine bu konuları masaya getireceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
SAĞLIK ÇALIŞANLARININ GAYRETİ TAKDİRE ŞAYANDIR
Sağlık çalışanları çok üstün ve gayretli bir performans gösteriyor. Bu çabayı sadece söz ve alkışla takdir etmekle olmaz. Bizim bu insanları ekonomik olarak ciddi anlamada desteklememiz lazım. Döner sermaye gelirleri düştü ve ciddi mağduriyetler doğdu. Bu sistem sağlık çalışanları açısından bitmiş durumda. Nöbetler konusunda ciddi sorunlar var. Bu insanlar tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Mutlaka bu saatler düzenlemelidir.”
CUMHURİYETİMİZİN 98. YILI KUTLU OLSUN
Cumhuriyetimizin 98. Yılını da kutlayan Başkan Dümen, 10 Büyükelçi'nin yayınladığı açıklamayı da sert bir dille eleştirdi. Dümen, “Büyükelçilerin yaptığı açıklamayı hadsizlik olarak görüyorum. Türkiye Cumhuriyeti müstemleke devleti değildir. Viyana sözleşmesinden hareketle kimse bulunduğu ülkenin içişlerine karışamaz. Herkes yerini bilmelidir. Türkiye Kamu-Sen bu konuda tavrı son derece nettir. Asla kabul etmiyoruz. Cumhuriyetimizin 98. Yılı kutlu olsun. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını ve aziz şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Biz her zaman Cumhuriyetimize sahip çıkacağız ve ilelebet yaşatacağız” diye konuştu.
