Merzifon Kaymakamı Ali Güldoğan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 98. yılını büyük gurur ve sevinçle kutladıklarını söyledi.
Kaymakam Güldoğan, Cumhuriyet Meydanı’nda Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 98. yılı dolayısıyla düzenlenen törende günün anlam ve önemine ilişkin konuşma yaptı.
Konuşmasında Cumhuriyetin kolay kazanılmadığına dikkati çeken Merzifon Kaymakamı Ali Güldoğan, “Bugün ulusça, gurur ve mutluluğunu birlikte yaşadığımız, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Türk Milletinin Karakterine ve Geleneklerine En Uygun İdare’ olarak ifade ettiği geleceğimizin teminatı, dirilişin sembolü Cumhuriyetimizin kuruluşunun 98. yılını kutluyoruz. Hepimize kutlu olsun. Nasıl ki bundan tam 98 yıl önce azmimizi, kararlılığımızı ve inancımızı yedi düvele göstererek güçlü bir devlet ve aydınlık bir Cumhuriyet inşa ettiysek bugünde dünden daha güçlü olduğumuzu birliğimiz, beraberliğimizi ve kardeşliğimizi yine bütün dünyaya göstermek üzere toplanmış bulunuyoruz.
Bu anlamlı günde öncelikle başta Cumhuriyetimizin kurucusu büyük Atatürk ve onun kahraman silah arkadaşları olmak üzere şanlı ecdadımızı, ‘söz konusu vatanda gerisi teferruattır’ diyerek kanlarıyla bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi de şükranla yad ediyorum. Aziz milletimizin, Merzifonlu hemşehrilerimizin, aydınlık geleceğimiz sevgili çocuklarımızın ve gençlerimizin Cumhuriyet Bayramını içtenlikle kutluyor, sizleri en kalbi duygularla sevgi ve saygıyla selamlıyorum” dedi.
Cumhuriyet rejiminin, demokratik, laik ve sosyal ve sosyal hukuk devletini gerçekleştirme inancının temel dayanağı olduğunu aktaran Kaymakam Güldoğan, şunları söyledi:
“Bilindiği gibi, Büyük Atatürk’ün önderliğinde, tüm imkansızlıklara rağmen, büyük inanç ve kararlılıkla yürütülen Kurtuluş Savaşımız, tarihte eşine az rastlanır bir zaferle sonuçlanmıştır. Ve bu zafer, Cumhuriyet’le taçlandırılarak, tarihimizin en büyük dönüm noktalarından birisi olarak gerçekleştirilmiştir. Cumhuriyet rejimi, demokratik, laik ve sosyal ve sosyal hukuk devletini gerçekleştirme inancının temel dayanağı olmuştur. Tam bağımsızlık ve egemenliğe dayanan Cumhuriyet rejimi, bizlere bırakılan en kıymetli ve en büyük emanettir.
Tarih açık bir şekilde göstermiştir ki, büyük Türk milletinin bekasının ve çağdaş dünyada hak ettiği yeri almasının yegane biçimi Cumhuriyettir. Yaşadığımız sıkıntılı günlerden sonra kanla, irfanla kurduğumuz Cumhuriyet sayesindedir ki, bugün haklı olarak büyük bir millet ve devlet olmanın gururunu yaşıyoruz. Türk insanı, Cumhuriyet sayesinde devletin tek ve gerçek sahibi olduğunun, hakimiyetin kayıtsız, şartsız milletin olduğunun bilincindedir. Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti, Cumhuriyet ve onun kazanımları ırk, dil, din, inanç, cinsiyet farkı gözetmeksizin her Türk vatandaşının ortak varlığıdır. Unutulmamalıdır ki, İstiklal Harbimizi zafere taşıyan, Cumhuriyetimize hayat veren ruh, tıpkı 98 yıl önce olduğu gibi bugün de dipdiri yaşamaktadır.
Yaşadığımız bu kritik coğrafyadaki mevcut tüm olumsuzluklara rağmen, ortak tarih, ortak kader ve amaç birliği ile vatandaşlık kimliği ilkelerine dayanan temeller üzerinde yükselen Cumhuriyetimiz sayesinde bu topraklar üzerinde yaşayanlar, tasada ve kıvançta bir ve bütün olmada, ocağını ve aşını paylaşmada ne kadar kardeş olduğunu ortaya koymuş, dahası büyük bir millet ve devlet olmanın gereği ecdadı gibi milyonları aşan vatansız insanlara kucağını açmış, dünyanın neresinde olursa olsun mazlumlara sahip çıkmış, yakın bölgesine ve ötesine barış, adalet ve refahı yaymaya çalışmıştır.”
Güldoğan, konuşmasının devamında şu görüşlere yer verdi:
“Bu inançla büyük kahraman, asker ve devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda yürümeye, milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Onu, kahraman ecdadımızı, aziz şehit ve gazilerimizi milletimizin kalbinde ve gönlünde ebediyete kadar yaşatacak ve asla unutmayacağız.
Büyük Atatürk gençlere güvenini şöyle ifade etmiştir; “Türkiye Cumhuriyeti her manası ile büyük Türk milletinin öz ve aziz malıdır. Kıymetli evlatlarının elinde daima yükselecek, ebediyen yaşayacaktır.”Bu düsturla hareket ederek Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği siz gençlere düşen görevin, tarihine, vatanına, değerlerine birlik ve beraberliğimize sahip çıkmak ve ülkemizi daha ileriye taşımak maksadıyla daha fazla çalışmak olduğunu asla unutmamalısınız. Ben inanıyorum ki, ülkemizin çalışkan ve vefakar öğretmenlerinin gayretiyle vatanını koruyacak, Cumhuriyeti yaşatacak, yüceltecek, kişilikli, nitelikli, milli ve manevi değerlerine bağlı, insanı değerlere saygılı bireyler yetiştirdikçe, Cumhuriyetimizin nice yıldönümleri daha güçlü, daha huzurlu ve mutluluk içinde kutlanacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle bu anlamlı günde, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere istiklal mücadelemizin bütün kahramanlarını, eşsiz fedakarlıklarıyla milletimizin gönlünde ölümsüzleşen bütün şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi de şükranla anıyorum. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. “
