İHH İnsani Yardım Vakfı öncülüğünde “Doğu Türkistan’a Ses Ver” sloganıyla tüm Türkiye’de eşzamanlı basın açıklaması ve dua programları Amasya’da da gerçekleştirildi.
Amasya’da da İHH öncülüğünde Memur-Sen, Özgür-Der’in desteği ve vatandaşların katılımı ile Hz. Ömer Caminde Cuma namazı sonrası basın açıklaması ve dua programı gerçekleştirildi.
Yapılan basın açıklamasında, Zalim Çin yönetimi tarafından koronavirüs salgını bahane edilerek kapanma adı altında Doğu Türkistanlı müslümanlara uygulanan insanlık dışı muamelelere karşı dünyanın harekete geçmesi çağrısı yapıldı.
ZALİM ÇİN YÖNETİMİ KAPANMA ADI ALTINDA DOĞU TÜRKİSTANLI MÜSLÜMANLARA ZULMEDİYOR
Doğu Türkistan’da yaşanan bu zulümleri tüm dünyaya duyurmak için gerçekleştirilen basın açıklaması Amasya Genç İHH Sorumlusu Oğuzhan Cömert tarafından okundu.
Basın açıklamasında, “Doğu Türkistan'daki Hak İhlalleri:
Adım Adım Soykırım!
Çin hükümeti özellikle 2017 yılından beri sayılarının 1200’ü geçtiği belirtilen toplama kamplarında 1 ila 3 milyon kişiyi zorla alıkoyuyor! Çin zulmünün açıkça diğer adı: Adım adım soykırımdır! Doğu Türkistanlılar, inanmadıkları Çin Komünist Partisi (ÇKP) ideolojisinin söylevlerini, marş ve şiirlerini ezberlemek zorunda bırakılıyor! Sanki bir dinmiş gibi, Çin komünist partisinin liderine tazime zorlanıyor!
Biz burada Uygur’u, Kazak’ı, Kırgız’ı ve Hui’siyle… İslam inancına mensup insanları, ırkçı bir yaklaşımla topyekûn ortadan kaldırmayı hedefleyen Çin’in soykırım içeren uygulamalarından vazgeçmesi adına bir kanaat oluşturmayı hedefliyoruz!
Bugün geldiğimiz noktada, Uygur bölgesinde, Uygurca tüm eğitim kurumlarından kaldırılmış, din eğitimi ve öğretimi yasaklanmış, Kur’an-ı Kerim dahil dini kitapları bulundurmak ve okumak, ibadet etmek, sakal bırakmak, başörtü, uzun etek gibi dini kisveler kullanmak yasaklanmıştır. Şimdi bir de bu zulümlere Çin hükümetinin irrasyonel “Sıfır Kovid” nedeniyle eve kapatılma zorunluluğu eklendi! Evlerin kapıları kaynak makineleriyle kapatılmakta, insanların en temel ihtiyaçlarını gidermek için dahi dışarı çıkmalarına müsaade edilmemektedir!
En son yaşanan elim yangın faciası ve Çinli görevlilerin bu faciaya seyirci kalmaları bir kez daha göstermiştir ki,
Çin Komünist Partisi ve yönetimi, zalim ve katildir!
Peki Ne Yapmalıyız?
Çin, Doğu Türkistan’daki uygulamalarından açıkça anlaşıldığı üzere, Han milletinin üstünlüğüne dayanan ırkçı bir devlettir! Doğu Türkistan’da Uygur, Kazak, Kırgız olmak bugün âdeta “suç telakki edilmekte” ve insanlar peşinen “düşman ve terörist” olarak yaftalanmaktadır!
Öncelikle Çin’in bu tutumdan derhal vazgeçmesi gerektiğini ilkesel olarak hem uluslararası toplumun hem de kamuoyunun kabul etmesi gerekmektedir!
Birleşmiş Milletler, Çin’in insan haklarını ayaklar altına alan toplama kampları vahşetini derhâl durduracak sahici adımlar atmalıdır! Çin’in veto engelini aşabilecek önlemler getirilmelidir!
Bu bir öz eleştiri: İslam dünyası ve medya kuruluşları Doğu Türkistan’daki hak ihlallerini yok görmekten vazgeçmeli ve bu konuya daha çok ilgili göstermelidir!
Son olarak belirtmek isteriz ki; Dün olduğu gibi, bugün ve yarın da her türlü hak ihlaline karşı mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz ve mazlumların yanında kalmaya devam edeceğiz!
Allah, Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin yardımcısı olsun!
Ardından Amasya Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Akgül’ün başta Doğu Türkistan olmak üzere tüm mazlum coğrafyalardaki kardeşlerimizin zulümden kurtulup, rahata kavuşmaları için yaptığı dua ile program sona erdi.
Yapılan dua şöyledir;
Elhamdülillâhi Rabbil âlemin essalatu vesselâmü âlâ Rasûlinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn.
Ey Rabbimiz! Doğu Türkistan’da seneler boyunca yaşanan soykırıma hepimiz şahitlik ediyoruz. Çin zulmünün şiddeti bu günlerde daha da artmış durumda. Uygurlu kardeşlerimize her türlü zulüm uygulanmakta. Bunlar bizim ihmalimiz sebebiyle olmaktadır. Rabbimiz! Alem-i İslam’ı fert fert ümmet bilincine ulaştır. Bizleri affet!
Doğu Türkistan’da Müslüman ve Muvahhid Uygurlu kardeşlerimiz evlerinde mahsur, aç susuz bırakılıyorlar. Akla gelmeyecek söylenemeyecek zulümlere maruz kalıyorlar. Onları zalim Çin yönetiminin baskılarından, işkencelerinden, katliamından muhafaza eyle.
Rabbimiz! Bu kardeşlerimiz arasından ahirete irtihal etmiş olanların hepsinin şehadetini kabul buyur. Geride kalan ailelerine, yakınlarına sabırlar ihsan eyle.
Başta Müslüman liderler olmak üzere tüm dünya devletlerinin bu katliama karşı duyarlılıklarını artır. Çin’e karşı tavizsiz duruş sergileyecek metaneti onlara lutfeyle. Tüm Müslüman ülkeleri Çin’e ve zalim tüm devletlere karşı tek bir güç haline getir.
Doğu Türkistan topraklarını tekrardan bağımsızlığına kavuştur. Bu toprakları tekrardan İslam’ın rahatça yaşandığı topraklar haline getir.
Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi sadece zulüm şiddetlendiğinde değil her zaman hatırımızda diri tutmayı bizlere nasip eyle!
Rabbimiz! Filistin’i, Suriye’yi, Arakan’ı, Moro’yu, Yemen’i, Afganistan’ı, Mısır’ı, Hindistan’da diri diri yakılan Müslümanları sen zalimlerden koru! Bu mazlum coğrafyalardaki Müslüman kardeşlerimizin acılarını dindir! Onlara zaferler nasip eyle! Bizleri Mescid-i Aksa'da, İslam Sancağı altında birleştir Ya Rabbi!
Rabbimiz! Bizim elimizden bu kadarı geliyor. Hz. Peygamber’in (s.a.v) kötülüğü imkan nisbetince el ile, dil ile düzeltin veyahut kalbinizle buğz edin buyruğuna dayanarak ellerimizi semaya açtık. Biz bu zulme nefretle karşı çıkıyoruz ve sana yalvarıyoruz. Kardeşlerimizi koru Ya Rabbi!
Rabbimiz! Tüm Müslümanları affet. Bizleri dalmış olduğumuz uykudan uyandır. Dualarımızı bizden kabul buyur. Doğu Türkistan’ı kalbimizde sönmeyen bir meşale gibi yak.