Diyanet-Sen Merzifon İlçe Başkanı Hüseyin Kayıkcı din görevlilerinin çok önemli bir vazifeyi ifa ettiklerini belirterek “Din görevlileri olarak bu önemli süreçte birlik ve beraberlik içerisinde güçlerimizi birleştirerek vatan ve din düşmanlarına ve maneviyat düşmanlarına karşı birlikte hareket edelim diyoruz. Din görevlisi olmak hayırlı ve mübarek bir meslektir. Ülkemizin dört bir tarafında adanmışlık ruhuyla, hasbi bir anlayışla görevlerini yapan aziz topluluk her türlü kıymete ve takdire değerdir. Bu meslek öyle bir meslek ki bundan emekli olmak da yoktur. Diyanet-Sen, din görevlisine hizmet dine hizmettir diye yola çıkarak mesai mefhumu gözetmeden yaz-kış demeden sizlere hizmet etmeye devam ediyor. 90 bini geçen üyesiyle 19 yıldır hizmet kolunda yetkiyle istikrar ve başarının değişmeyen adresi Diyanet-Sen, değerler sendikacılığından taviz vermeden yoluna devam ediyor. Sendikacılık anlayışımız sığ bir ideolojik sendikacılık anlayışı değildir. 140 bin Diyanet personelinin hepsinin sorumluluğu, hassasiyeti bizim üzerimizdedir. Bu hassasiyeti gözeterek çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bizler erdemliler hareketini vizyon edinmiş bir hareketiz. Onun için her dönemin zalimlerinin karşısında, mazlumların yanında olduk. Nerede bir mazlum varsa onun elinden tuttuk.” şeklinde konuştu.
DİZAYN ETME ÇABALARINA İZİN VERMEYECEĞİZ
Bazı kesimlerin başörtülü kadınlara yaptıkları alçaklıkları unutturmak istediğini anlatan Diyanet-Sen Merzifon İlçe Başkanı Hüseyin Kayıkcı; “Kur’an kursu düşmanları, başörtüsü düşmanları, İmam Hatip düşmanları mevzilerinde duruyorlar. Yalnız bizlerin tökezlemesini bekliyorlar. Onun için toplum mühendislerini devreye soktular. Başörtülü bacılarımıza yaptıkları alçaklıkları unutturmak istiyorlar. Kur’an kurslarımıza çizmelerle girdikleri, kapılara kilit vurdukları günleri unutturmak istiyorlar. Uyanık olacağız. Neler kazandık, hangi seviyeye geldik. Toplum mühendislerinin toplumu kendi sapık ideolojilerine dönük dizayn etme çabalarına fırsat vermeyeceğiz. Din görevlisi olarak bizlerin bulunduğumuz köyde, mahallede, camide görevimizi yerine getirmemiz lazım. Camiden çıkarken ‘bu milletin gençliğine, cemaatine görevimi yaptım’ rahatlığını içimizde hissetmemiz lazım.” ifadelerini kullandı.
KAMU ÇALIŞANLARI ENFLASYONA EZDİRİLMEMELİDİR
Pandemi sürecinin ve arkasından Rusya-Ukrayna savaşının bütün dünyada ve ülkemizde enflasyonun armasına ve başta kamu görevlileri olmak üzere sabit gelirlileri olumsuz etkilediğine değinen Kayıkcı, “Emeğin alım gücünü düşüren bu enflasyonist ortam ülke ekonomisini de maalesef olumsuz etkilemektedir. Her ay açıklanan enflasyon rakamları alım gücünün her geçen gün düştüğünün en güzel göstergesidir. Maalesef bu enflasyonist ortamda altı ayda bir yapılan artışlar, üzerinden üç ay geçmeden eriyor. Memur-Sen kamu görevlilerini ve sabit gelirlileri enflasyona ezdirmemek için, ‘Eşel Mobil Sistemini önerdi. Bu sistemle maaşlara enflasyon oranında zam yapılırken enflasyon farkına ilaveten yapılacak ilave seyyanen zamlarla alım gücü kayıpları telafi edilmelidir. Şükürler olsun ülkemizin ekonomisi bunu karşılayacak güce sahiptir.” Şeklinde konuştu.