“Büyük Zafer” animasyon filmi, yurt genelinde tanıtımlara başladı. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın yıl dönümü anma etkinlikleri kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kütahya Valiliği’nin katkılarıyla gerçekleşen turne, yapımcılığını Bülent Cebeci’nin üstlendiği, yönetmenliğini İbrahim Soyer’in yaptığı ve senaristliğini ile animatörlüğünü İbrahim Kiraz’ın gerçekleştirdiği proje ile sürdürülüyor. Milli Mücadele şehirlerinin yanı sıra büyük şehirlerde de tanıtımlar yapılacak.

Guinness Rekorlar Kitabı’na 24 saat hareketsiz kalarak adını yazdıran dünya rekortmeni performans sanatçısı Yunus İşçi, tanıtımlar kapsamında canlı heykel performansı sergiliyor. Gösteriler sırasında vatandaşlara, 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesi dönemine ait haberlerden oluşan “Büyük Zafer Gazetesi” dağıtılıyor.

Yönetmen İbrahim Soyer: “Türkiye’de yapılmış en gerçekçi animasyon sinema filmi”
Yönetmen İbrahim Soyer, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Milli Mücadele dönemini anlatan, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının konu edinmiş olduğu Türkiye’de yapılmış en gerçekçi animasyon sinema filmi. Bizler, Milli Mücadele kahramanlarımızı anmak, büyük zaferin 100. yılında 30 Ağustos zaferinin Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin 103. yılında kahramanlarımızı anmak adına büyük animasyon sinema filmimizin proje çalışmalarına 2019 yılında başladık. Sinema filmimiz 2023 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü tarafından desteklenmeye başladı. 26 proje içerisinde en fazla destekleme alan animasyon dalında sinema filmimiz oldu.
Kütahya Valiliğimizin destekleri ile zafer haftasında büyük zafer turnesi ile büyük animasyon sinema filminin tanıtımlarını yapıyoruz. Bu bağlamda Milli Mücadele şehirlerini gezerek dünya şampiyonu olan performans sanatçımız ile birlikte canlı heykel performansları sergiliyoruz. Vatandaşlarımız ile birebir etkileşim kurarak filmimizi tanıtmaya çalışıyoruz.
Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde 26 Ağustos Kocatepe’de başlayan mücadelenin 30 Ağustos’ta ‘Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!’ emrinin verilmiş olduğu Dumlupınar’da kazanılan büyük zafer ile sona ermektedir. 4-4.5 yıllık bir emek var. 1-1.5 yıl sadece senaryo çalışmaları yürütüldü. Çünkü gerçek bir tarihe dayanması gerekiyordu. Tarihi gerçeklikle uyumlu olmasını istedik. Bunun araştırmaları 1.5 yıl sürdü. Tamamen hatıratlardaki kaynaklar değerlendirildi. İsmet Paşa’nın, Fevzi Çakmak Paşa’nın, Mustafa Kemal Atatürk’ün Kütahya’da yapmış olduğu konuşmalar üzerindeki hatıralardan metinlerle gerçekleştirildi.
Ana karakterlerimizden birisi de Çetmili Kara Ali Çavuş ve oğlu Mehmet Onbaşı. Dumlupınar’ın sembollerinden baba-oğul anlatı olan dramatik hikâyesini anlatıyoruz. Yeni gençlerimizin Türk milletinin gerçek kahramanlarını tanıması ve onların yolundan gitmesi amacıyla hareket ettik. LGS’ye hazırlanan bir lise öğrencisinin Büyük Taarruz Meydan Muharebesi’ni araştırmasıyla ortaya çıkan reelden animasyona dönen akıcı bir animasyon sinema filmi.
29 Ağustos’ta tüm Türkiye’de sinema salonlarında vizyondayız. İddia ediyoruz, izleyicilerimiz animasyon filmini izlediklerinde ağlayarak çıkacaklar. İlgi yoğunluğunu görünce filmimizin ne kadar değerli olduğunu ve ne kadar kıymetli bir işe imza attığımızı bir kez daha anladık. Daha sonra büyük şehirlerimizde de tanıtım turnelerimiz devam edecek. Tüm vatandaşlarımızı ve çocuklarımızı animasyon sinema filmimize bekliyoruz.”

Senarist ve Animatör İbrahim Kiraz: “Bu filmi herkes izlemeli”
Senarist ve animatör İbrahim Kiraz ise şunları söyledi:
“Büyük Zafer animasyon filmimizin tanıtımları kapsamında Milli Mücadele şehirlerinin en önemlilerinden birisi olan Amasya şehrindeyiz. Tarihi ve milli hafızayı canlandırmak ve değerleri hatırlatmak, kültürel ve sanatsal bir katkı sağlamak amacıyla hazırladığımız ‘Büyük Zafer’ animasyon filmimiz 29 Ağustos 2025 tarihinden itibaren tüm Türkiye’de vizyonda olacak.
Senaryo iki şekilde gerçekleşti. Bir canlı oyuncuların oynadığı reel çekimler, bir de animasyon çekimlerimiz var. Aile filmi de diyebileceğimiz, gençlerimizin ve çocuklarımızın izleyebileceği bir film. Ben Türküm diyen, bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir bireyiyim diyen herkesin bu filmi izlemesi gerektiğini düşünüyoruz. İnşallah seyircinin bize teveccüh göstermesini umuyoruz.
Filme başlarken ilk defa konuyu yönetmen dostum İbrahim Soyer’e açtım. Nasıl olur, nasıl yaparız diye düşünürken ‘azimle başarabiliriz’ dedik. Birlikte oturduk senaryoyu şekillendirdik. Başlarken her şey bir hayalle başlıyor. Buralara gelebileceğimizi gerçekten düşünmüyordum. Doğru yolda olduğumuza da her zaman inanıyordum. Biz bu yola iyi niyetle çıktık.
Gençlerimizin, atalarımızın ne uğruna fedakârlıklar vererek bu vatanı bize miras bıraktığını, hatta emanet ettiğini bilincine ulaşmamız gerektiğini düşündük. Bu uğurda bir çalışma yapmamız gerektiğine inandığımız için şu an burada Amasya’dayız. Türkiye’de iyi bir izlenme olmasını umut ediyoruz.”