Gelecek Partisi Merzifon İlçe Başkanı Hacı Bekir Kurt, ülke gündeminden düşmeyen ABD ile Türkiye arasında yaşanan F-35 sorunu ile ilgili basın açıklaması yaptı.
Gelecek Partisi Merzifon İlçe Başkanı Hacı Bekir Kurt, yaptığı basın açıklamasında, “F-35’ten F-16’ya ve ölümden sıtmaya, diplomatik bir çöküş” dedi.
F35 sürecinde Türkiye karşı yapılanların hukuksuzluk ve kabul edilemez bir rezalet olduğunu da söyleyen Gelecek Partisi Merzifon İlçe Başkanı Hacı Bekir Kurt, “2006 tarihinde beşinci nesil F35 üretmek üzere Abd, İngiltere, İtalya, Hollanda, Avustralya, Danimarka, Kanada ve Norveç'in katılması, 26 Ocak 2007 tarihinde de Türkiye'nin imzalaması ile katıldığı ancak, herkesin malumu olduğu üzere mutabakat zaptının tek taraflı olarak feshedilmesi, yeni yapılan mutabakat metnine Türkiye'nin dahil edilmemesi ile ortaklıktan resmen çıkarılmıştı.
Tüm uluslararası hukuk ve teamüller çiğnenmiş, dünyada başka bir örneği olmayan bu rezalete imza atılmış, bununla kalınmamış parça üretimi iştirakinde ki şirketlerde anlaşmadan ve üretimden el çektirilmiştir. Yani uluslararası bazda ülkemize yaşatılan bir aşağılama, hukuksuzluk ve kabul edilemez bir rezalettir” dedi.
Kurt, yaptığı basın açıklamasının devamında, “Türkiye, F-35 müşterek taarruz uçağı programına (JSF) üretici ortak olarak katılmıştı. İlk etapta 100 adet F-35 uçağı almayı taahhüt etmişti.2018 tarihinde 4 adet F-35 uçağının mülkiyeti Türkiye' ye verilmiş, uçaklar Abd ve Türk pilotlarının da katıldığı eğitim programına tabi tutulmuştu. Daha sonra 2 adet daha mülkiyetimize verilerek adet 6'ya çıkmıştı.
Ancak, Türkiye Cumhuriyeti’nin ısrarlı isteklerine rağmen edinmek istediği ve Nato ülkelerinden olmasını önceliklediği hava savunma sistem tedarikinin ret edilmesi üzerine, haklı olarak Rusya' dan teknolojisini de transfer ile S-400 tedariki bahane edilerek bu kriz yaşanmış, mülkiyetimizde olan uçaklar teslim edilmeyerek transferi sağlanmamış, 2020 savunma bütçesi kapsamında Abd hava kuvvetlerine alınması kararlaştırılarak gerçekleştirilmişti.
Bir çok Nato ülkesinde S-300 ve S-400 kullanılıyor olmasına rağmen, Nato ile entegrasyon sorunu oluşturacağı, casusluk ve teknoloji istihbaratı açısından sakınca olacağı vs nedenle bu noktaya gelindi. Türk firmaların ürettiği 1005 parçanın da alımı askıya alındı, yerine yeni tedarikçiler bulunarak tamamen üretim dışına da itildi. Türkiye'nin ödediği 1.5 milyar doların akıbeti ile ilgili herhangi bir iade ya da Türk tarafının da bir talebi söz konusu olmadı. Düşüne biliyor musunuz, u/a bir anlaşma ortak bir ülkece tek taraflı feshediliyor, u/a tahkime gidilmiyor, onun yerine Abd' nin kullanımdan kaldırdığı, hizmet dışı bıraktığı yani elinde kalan, eski nesil F-16 lar modernize edilerek bu para (1.5 milyar dolar) karşılığında alınması gündeme geliyor. Bu nasıl ticari bir akıl, bu ne aşağılık kompleksidir böyle, nasıl razı olursunuz? Ve üstelik kırk dereden su getirtilerek, ön şartlar ve koşullar sunularak, 'Pkk-pyd ve Yunanistan' a karşı kullanamazsın' gibi siyaset güdülerek adeta ölüm gösterilip sıtmaya razı oldunuz?. Bir de bu bir başarı imiş gibi yandaş medya ve hükümet nezdinde algılar, zafer şarkıları, halaylar vs. Kimse çıkıp 'u/a tahkim ile hani söke-söke alırlar diyordunuz, biz niye almayalım? ne oldu?' demedi. Kimse hak-hukuk-adalet vurgusu yapıp ağzını açamadı, bu harami yankilere boyun eğdi. Yada F-35 muadili; J-20 (ÇİN), Shenyang J-31 (ÇİN), Suhoy SU-57 (RUSYA) gündeme getirmedi. Veya bir önceki versiyonlar F-22 (Abd), SU-35 ( RUSYA) gündem edilmedi. Bu çok trajik ve komik bir durumdur. Böyle bir siyaset, böyle bir diplomasi olamaz, yine ABD çöplüğüne döneceğiz ve üstelik bu F-16ları biz kendimiz modernize edebilecek alt yapıya ve yazılıma sahip iken” ifadelerine yer verdi.
