Gelecek Partisi Merzifon İlçe Başkanı Hacı Bekir Kurt, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde devam eden bütçe görüşmeleri ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Gelecek Partisi İlçe Başkanı Hacı Bekir Kurt, yaptığı basın açıklamasında, “Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçe görüşmelerinde yine bildik ve beklendik tartışma ve karşılıklı hakarete varan sürtüşme ve çekişmelere şahit olduk. Bunlardan bir tanesi İç İşleri Bakanı sayın Süleyman Soylu ve CHP heyeti arasında geçen ve özellikle sayın Soylu'nun orada olmayan, seçilmiş ve bir partinin genel başkanı hakkında atanmış biri olarak, ağza alınmayacak hakaret ve heyete karşı sarf ettiği küfürler ile siyasi tarihimize geçmesi, bir diğeri de Milli Savunma Bakanı sayın Hulusi Akar ve İYİ Parti İzmir millet vekili sayın Aytun Çıray arasında geçen nispeten daha az küfürlü ancak, kabuk bağlamış bir yaramızı yeniden kanatan Süleymaniye'de yaşanan 'çuval' mevzuu ile alakalı tartışmalardır. Her iki vakıadan zarar gören demokrasimiz ve devlet adamı adabıdır” dedi.
Kurt, yaptığı basın açıklamasının devamında; “Eski bir asker olmam hasebiyle ve mevzuya bahis meslektaşlarımın bir kısmını tanıyor, onların yaşayan efsaneler, kahraman ve serden geçtiler olduklarını biliyor olmam vesilesi ile ikinciden çok etkilendim ve bir kez daha incinerek burnumun direği sızladı. O kahramanlara 'direnmeyin, teslim olun' direktifini verene de, sayın Akar'a da bir asker olarak hakkımı helal etmiyorum. O yiğitler belki şehit olurlardı ama, ABD askerlerini paçavraya çevirirlerdi. Sırıtkan siyahi ABD askerlerine bu yapay zaferi hediye edenleri ve işkenceli soruşturmaya maruz bırakanları Allah cc havale ediyorum.
Sayın Çıray '4 Temmuz 2003 yılında Süleymaniye' de askerlerimizin başına çuval geçirme emrini veren ABD kara kuvvetleri komutanı Raymond Odierno' dan 27 Ocak 2015 tarihinde bir liyakat nişanı aldınız. Sizin bu ödülü almanız sırasında PKK İdil' de silahlı geçiş töreni yapıyordu? TSK' nın kurumsal onurunu yaralayan bu kişi aracılığı ile verilen bu nişanı neden kabul ettiniz? Bu nişanı ret etse idiniz genel kurmay başkanlığınız önlenir miydi?' şeklindeki sorusu ve 15 Temmuz içerikli karanlıkta kalmış çeşitli noktaları dillendirmesi üzerine sayın Akar'da tam bir öfke patlamasına sebep oldu. 'Daha önce bu konuyu ifadelerimde izah ettim (bu izahı 15 Temmuz meclis araştırma komisyonu yayınlayamadığı için hiç göremedik), bunu niye sakız gibi çiğniyorsunuz, sadece ben mi aldım, her kes aldı, yalan söylüyorsun, böyle mi oy alacaksınız’ babında ancak, seçilmiş bir milletvekiline bağıra-çağıra karşılık verdi.
Bu yaşanan olayın dikkat çekici tarafı ödülün nevi, türü ve ya verilme şekli değil, veren elin kirliliği, hainliği ve ABD Kara kuvvetleri komutanının rütbe eşidi, bizim kara kuvvetleri komutanımıza ödül vermesidir. Bu temayüllere aykırı bir uygulamadır zira, iki Nato generalinin eşit olmaları, ABD genel kurmay başkanının vermesini gerektirmekteydi. Bu aşağılık kompleks bile nazarı itibara alınmamış, hükümetin Nota verilip verilmeyeceği konusunda tevcih edilen soruya dönemin başbakanının ' Ne notası? müzik notası mı' gibi acı bir cevap ile geçiştirilip, herhangi bir mukabele-i bil misil edilmemesi şu an Akdeniz, Ege ve Suriye' de ABD ile ilişkilerimizi içinden çıkılmaz hale getirdi. Bazı adımların geç atılmasını şu an hem yurt içinde ve hem de yurt dışında can ve kan ile ödüyoruz. Suriye' binlerce tır silah ve cephane taşınmasına herhangi bir karşılık verilmemesi, tırlara müdahil olunmaması bu günkü yaşadığımız acı olaylara zemin hazırladı. Uluslararası arenada bu kirli işbirliğini tam ifşa ve afişe de edilemedi. Sadece kuru söylemler sarf edildi, 'bir gece ansızın ama, haberli gelebiliriz,' şerh olsun” ifadelerini kullandı.