Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yaman, Diyanet Sen Amasya Şubesi Camiler ve Din Görevlileri Haftası nedeniyle düzenlediği kaynaşma yemeğine katıldı.
Genel Başkan Yardımcısı Yaman davetlilere hitaben yapmış olduğu konuşmasında; “Biz Diyanet-Sen’iz. Bu, sıradan, basit bir cümle değil. “Bu cümlenin içinde Türkiye’nin değişim tarihi var. Bu cümlenin içinde Türkiye’nin entelektüel birikimi var. Bu cümlede Diyanet-Sen’in, Memur-Sen’in, emek mücadelesinin gerçek tarihi var. Her türlü kişisel hesabı aşan tarihsel misyonumuz var. Emperyalizmin kirli stratejilerine karşı medeniyet değerlerimizi, kurtlar sofrasının ‘Bire dokuz, dokuza bir’ düzenine karşı Hz. Ömer’in adaletini savunan, azgın azınlığın düzenine karşı ‘Yeniden Büyük Türkiye’, ‘Adil bir Dünya’ demeye de ter akıtmaya da devam eden Diyanet-Sen var, Memur-Sen var.
Din görevlilerinin bu haftada ziyaret eden değil ziyaret edilen olması gerektiğini vurgulayan Yaman “Hepinizin bildiği gibi 1-7 Ekim arası Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak kutlanıyor. “Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından, camilerin ve din görevlilerinin değerini ve önemini anlatmak için kutlanan bu haftanın odak noktası din görevlilerimiz ve camiler olmalıdır. Tıp Bayramında doktorlarımız ziyaret edilir, öğretmenler gününde değerli eğitimcilerimiz ziyaret edilir, yılın öğretmeni seçilir velhasıl günün haftanın kahramanı, odak noktası doktorlardır, öğretmenlerdir vs. Sıra din görevlilerine gelince ziyaret edilen değil ziyaret eden din görevlisi oluyor, çiçek alan değil çiçek veren müftülerimiz, din görevlilerimiz oluyor. Biz istiyoruz ki bu haftanın kahramanı, odak noktası din görevlilerimiz olsun. Din görevlilerimiz ziyaret eden değil ziyaret edilen olsun. Sorunları dinlensin. Sorunlarına çözümler sunulsun. Başarılı din görevlilerimiz taltif edilsin. Hafta boyunca yapılan etkinliklerde din görevlilerine ayar verme yerine moral ve motivasyonlarını yükseltecek içeriklere yer verilmeli, sorunlarına çözüm üretilmelidir. Bu itibarla görevlerini büyük bir fedakarlıkla ve adanmışlık ruhuyla yerine getiren siz değerli meslektaşlarımın camiler ve din görevlileri haftasını kutluyorum.
KAZANIMLARIN MİMARI DİYANET-SEN
Diyanet-Sen’in kazanımlarına da değinen Yaman: “Bakmayın siz Türkiye'de onlarca sendika olduğuna. Bu ülkede gerçekte hizmet kolumuzda sadece iki tane sendika vardır. Birisi Diyanet- Sen, öbürü ise diğerleri, diğerleri…Bu gün saymaya zamanımızın yetmediği kadar çok kazanımın olması sizlerin, bizlerin kısaca Diyanet-Sen’in eseridir. Sizlerden istirhamım emeğimizi zayi etmeyelim. Diğer sendikalar, bizim kazanımlarımızı sahiplenmek için her türlü yolu deniyor, farklı entrikalar ortaya koyuyor.Fotoğraf çektirmeyi mektup yazmayı sendikacılık zannediyorlar.Gece gündüz demeden, ailelerimizi, eşlerimizi, evlerimizi, çocuklarımızı ihmal ederek ya da onların fedakarlıklarına sığınarak elde ettiğimiz kazanımları kendi malları gibi göstermelerine fırsat vermemek de hepimizin ortak sorumluluğudur. Özellikle 2004 yılından bu yana ne elde edilmişse bizim eserimizdir. Hayal dahi edemedikleri kazanımlarımızı kendilerine mal etmek isteyenler, dün olduğu gibi bugün de yarın da olacaktır. Ancak, onlar, emeğini zayi ettirmeme kararlılığımızla elleri boş dönecek, emellerine ulaşamayacaktır. Biz emeğimizi de, ekmeğimizi de, eserimizi de kimseye çaldırmayız.Gerek toplu görüşme ve toplu sözleşme gerekse KİK ve KPDK görüşmeleriyle elde ettiğimiz kazanımlar din görevlilerimiz tarafından takdir ediliyor ve Diyanet-Sen’e güven yüzde 65 sendikalaşma oranı ve 81 ilin tamamında yetki olarak 19 yıldır sendikamızı yetkiye taşımaya devam ediyor. 6. Dönem toplu sözleşme kazanımlarımızda gerçekten hizmet kolumuz ve tüm kamu çalışanları adına güzel kazanımları içeriyor. Diyanet-Sen’in yetkili olduğu dönemde ücretlerin iyileştirilmesinden, boş kadroların doldurulmasına, Fahri ve vekillerin kadroya alınmasından ek ders ücretlerine, bayram mesailerinden yatılı Kur’an kurslarının iaşe ve ibate giderlerinin genel bütçeden karşılanmasına, ilahiyat önlisans diplomalarındaki şerhlerin kaldırılmasından teşkilat yasamızın çıkarılmasına, Ramazan ayında fazla çalışma ücereti alınmasından Kuran Kursu Öğreticilerine kayıt döneminde ek ders ücreti ödenmesine kadar burada sayıp da vaktinizi almak istemediğim bir çok kazanımda Diyanet-Sen’in imzası vardır. Tüm toplumu ilgilendiren, kamuda kılık kıyafet yasağının kaldırılmasından, Cuma saatinde kamu görevlilerine izin verilmesi, Yaz Kur’an kurslarında yaş engelinin kadırılması, hastanelere din görevlisi uygulamaları da sendikamızın Memur-Sen’inimizin çabaları sonucu hayata geçmiş toplumumuzu rahatlatan uygulamalardan bazılarıdır.
4300 YEDEK ADAYA BAŞVURU MÜJDESİ
Konuşmasında yedek adaylara başvuru müjdesi de veren Yaman “Sendikamızın girişimleri sonucu 2022 yılı başında DİB taşra teşkilatına atanan 7 Bin 800 Sözleşmeli Personel ataması için çağrılan adaylardan yedekte kalan ve bütün yeterliliklere haiz 4.300 yedek aday için müjdeli haberi Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş verdi. Bu kardeşlerimiz 17 Ekim 2022 tarihi itibariyle tercih yapabilecek. Konuyla ilgili duyarlılığından dolayı bir kez daha Diyanet İşleri Başkanımız Sayın Ali Erbaş’a teşekkür eder tüm camiamıza hayırlı olmasını dilerim.
KAMU ÇALIŞANLARI ENFLASYONA EZDİRİLMEMELİDİR
Yaman, “Üç yılı aşkın süredir devam eden pandemi ve arkasından Rusya-Ukrayna savaşı maalesef bütün dünyada ülkemizde enflasyonun armasına ve başta kamu görevlileri olmak üzere sabit gelirlileri olumsuz etkilemektedir. Emeğin alım gücünü düşüren bu enflasyonist ortam ülke ekonomisini de maalesef olumsuz etkilemektedir. Her ay açıklanan enflasyon rakamları alım gücünün her geçen gün düştüğünün en güzel göstergesidir.
Maalesef bu enflasyonist ortamda altı ayda bir yapılan artışlar, üzerinden üç ay geçmeden eriyor. Memur-Sen kamu görevlilerini ve sabit gelirlileri enflasyona ezdirmemek için, ‘Eşel Mobil Sistemini önerdi. Bu sistemle maaşlara enflasyon oranında zam yapılırken enflasyon farkına ilaveten yapılacak ilave seyyanen zamlarla alım gücü kayıpları telafi edilmelidir. Şükürler olsun ülkemizin ekonomisi bunu karşılayacak güce sahiptir.
EK GÖSTERGE DÜZENLEMESİNDEKİ EKSİKLİK VE ADALETSİZLİKLER GİDERİLMELİDİR
6. Dönem Toplu Sözleşme kazanımlarından birisi de hiç şüphesiz 3600 ek gösterge düzenlemesi konusundaki çalışmalardır diyen Yaman “Adil ve hakkaniyetli bir ek gösterge için 2022 yılı boyunca Memur-Sen ile hükümet yetkilileri arasında görüşmeler devam etti. Cumhurbaşkanı ile yapılan görüşmelerde de bu konu gündeme getirildi. Ek gösterge, yıllardır emek verdiğimiz mücadelenin meyvesidir. Düzenleme, Cumhurbaşkanımızın vaadinin ötesine geçerek 5,3 milyon insanı kapsaması itibarıyla kıymetlidir, ancak adil ve hakkaniyete uygun sonuç üretme noktasında ciddi soru işaretleri barındırmaktadır. Ek göstergesi 3600’ün altında olanların, gösterge ve tazminat yansıtma oranı iyileştirilmeli, hiyerarşi ve çalışma barışı bozulmamalı, hizmet sınıfları itibarıyla yaşanabilecek olumsuzluklar giderilmelidir. Yardımcı hizmetler çalışanları da dahil tüm çalışanları kapsayacak şekilde 3600 ek gösterge düzenlemesi yapılmalıdır.
KAMUDA İSTİHDAM TEK TİPLEŞMELİ, SÖZLEŞMELİLER KADROYA ALINMALIDIR
6. Dönem Toplu Sözleşme’de hüküm altına alınan konulardan bir diğerinin de sözleşmeliler konusu olduğunu kaydeden Yaman “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız ile çalışmalar devam etmektedir. Bizim talebimiz de teklifimiz de açık. Süreli-süresiz tüm sözleşmeliler kadroya geçirilsin. Kadrolu istihdam esas olsun, kamu personel rejiminin temeli iş güvencesi olsun. Aynı işi yapanlar arasındaki mali ve özlük farklar ortadan kalksın. Çalışma barışı tesis edilsin, çalışanların iş huzuru da iç huzuru da sağlansın. Mağduriyet oluşturan, aileleri parçalayan, moralsizliğe, verimsizliğe sebep olan sözleşmeli istihdam son bulsun. Yıllardır verdiğimiz mücadele, ‘sözleşmeliler şûrası’ ile ortaya koyduğumuz fotoğraf, sözleşmeli raporunda gösterdiğimiz gerekçeler ve 6. Dönem Toplu Sözleşme hükmü ortada. Bunu sözleşmeli kamu görevlileri de görüyor, hakkımızı teslim, mücadelemizi takdir ediyorlar. Biz 2023’e sözleşmeli sorunu olmadan girmek istiyoruz. Emektar Fahri Kuran Kursu Öğreticilerimizin de maaş sigortalılık ve çalışma şartlarının düzeltilmesini istiyoruz.
MÜLTECİ SORUNU-ENSAR MUHACİR KARDEŞLİĞİ
Yaman, “Suriye’de ve Afganistan’daki savaş ve karmaşa ortamının ülkemizde mülteci sayısını artırdığı bilinen bir gerçektir. Maalesef son zamanlarda ülkemizde mülteciler üzerinden ırkçı bir gündem oluşturulmaya çalışılması endişe verici bir durumdur. Muhacirlere, göçmenlere yönelik nefret dili yaygınlaştırılıyor. Münferit olaylardan hareketle Suriyeli, Afgan ya da Afrikalı düşmanlığı yapılıyor. Kirli mutfaklarda pişirilen, mühendislik ürünü gerginliklerden medet umuluyor. İnsanımıza tarihi misyonunu unutturmak, Müslüman bakiye ile ilişkilerini bozmak, Türkiye’yi karıştırmak, ümmet bilincini yok etmek istiyorlar isteyenler bu durumu da kullanmadan geri kalmıyor. Yükseltilen ırkçılık son derece tehlikeli bir noktaya varıyor. Yüzyıldır, özenle içimize yerleştirilmiş fay hatları harekete geçiriliyor. Türkiye’nin uluslararası alanda yaptığı birçok çalışmayı berhava edecek bu tür adımlar iyi niyetle yorumlanamaz. Gerek mülteci politikalarında yapılacak düzenlemelerle gerekse medeniyetimizin bize yüklediği ensar-mühacir kardeşliği bilinci ile bu sorunun üstesinden geleceğimize inancım tamdır.
AİLE YAPIMIZ VE DEĞERLERİMİZ KORUNMALIDIR
Küresel LGBT lobisi her geçen gün dini ve manevi değerlerimizi hedef almayı sürdürmektedir diyen Yaman “İfade özgürlüğü adı altında LGBT’li provokatörlerin kutsal değerlerimize hakaret etmesine, aile yapımızı dinamitlemesine kesinlikle müsaade edilmemelidir. Hiç kimse kusura bakmasın. İnsan fıtratına tamamen ters bir sapkınlığı normalleştirme çabanızı da, bunun üzerinden dini değerlerimize yapılan saldırıları da kabul etmemiz mümkün değil.
Toplumsal, manevi ve kutsal değerlerimize yönelik saldırılara karşı adli süreçlerin yanı sıra yetki, sorumluluk ve vicdan sahibi herkes üzerine düşeni yapmalı, toplumsal ve ahlaki yaptırım için irade ortaya konulmalıdır.
BİRLİK VE BERABERLİK
Konuşmasının sonunda Yaman birlik ve beraberlik vurgusu yaparak, “Biz çalışmalarımıza sizlerden aldığımız güçle devam ediyoruz. Gün birlik ve beraberlik günüdür. Sendikamıza sahip çıkma günüdür. Daha güçlü bir Türkiye için, daha güçlü bir Memur Sen için, daha güçlü Diyanet Sen için hep birlikte çalışmaya hazırız. Diyanet-Senimizin bu günlere gelmesinde emeği olan siz değerli meslektaşlarıma teşekkür eder selam ve saygılarımı sunarım” ifadeleri kullandı.