reklam
reklam
40,2066 %0.09
47,0220 %-0.11
4.358,74 % 0,55
121.728,29 %3.251
AMASYA
00:00:00
İkindi vaktine kalan
Amasya
Açık
30°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi GENEL Doğmuş: Her insanı olduğu gibi sever sayar ve “insan-ı kamile“ niyaz ederiz

Doğmuş: Her insanı olduğu gibi sever sayar ve “insan-ı kamile“ niyaz ederiz

Merzifon Piri Baba Kültür ve Dayanışma Derneği’nin düzenlediği anma programında, Kerbela şehitleri dualarla anıldı; birlik ve hoşgörü mesajları verildi.

Piribaba Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen Kerbela’da şehit edilen İmam Hüseyin’i ve 72 yakınını anma programında konuşan Dernek Başkanı Cengiz Doğmuş, “Her yıl olduğu gibi bu yılda matem orucumuzu sessiz sedasız, gösterişsiz, israfsız, kimsenin oruç tutup tutmadığını sorgulamadan, kimseyi oruç tutmadığı için dışlamadan, dinsiz ve inançsız ilan etmeden büyük bir hoş görü ve tevazu ile 12 günlük “matem” orucumuzu tamamladık. Oruç tutan, tutmayan tüm canlarla beraber kardeşliğimizi selamlıyorum. Biz tüm dünya halklarıyla biriz canız” dedi.
Aleviliği, demokrat, laik ve çağdaş dünya görüşü, bir yol, bir yaşam biçimi olarak algıladıklarını da söyleyen Merzifon Piribaba Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Cengiz Doğmuş, “Bizler İmam Hüseyin ve 72 canı katleden Yezid’e ve onun yolundan gidenlere lanet okurken; Hz. Ali’nin buyurduğu gibi: “Bin kere mazlum olsak da bir kere zalim olmayacağız” sözlerine sıkı sıkıya bağlıyız.
Bizler Kerbelalaşan coğrafyalardaki acıları, savaşları, açlıkları, zorunlu göçleri ve işkenceleri, yaşayan mazlum ve mağdurları İmam Hüseyin, bütün bu kötülüklerin sorumlularını da Yezid olarak görüyoruz. 
Kerbela’da İmam Hüseyin bize despotluğa ve zulme biat etmemeyi, Yezid’e boyun eğmemeyi öğretirken; hak, adelet ve insanlık için direnme erdemini de kazandırmıştır. 
Bizler Aleviliği; Demokrat, laik ve çağdaş dünya görüşü, bir yol, bir yaşam biçimi olarak algılıyoruz. Her insanı olduğu gibi sever sayar ve “insan-ı kamile “ niyaz ederiz. Eline, diline, beline sahip olmaya özen gösteririz. 
Paylaşımcılığın temeli “Biz” demesini bilmektir. “Ben-sen yokuz, biz varız.” diye düşünürüz.
Bizim varlık nedenimiz “benim ile senin” gelişmemiz içindir.
Kimseyi; dini, dili ve ırkıyla değerlendirmeyiz, her insanın düşünce ve inanç özgürlüğüne saygı duyarız.
Devletin’de inançlar üstü kalmasını isteriz. Bu bizim geçmişten gelen laiklik anlayışımızın özüdür. Bu nedenle din işlerinin, devlet işlerinden ayrı tutulmasını savunuruz.
Toplumun düşünce özgürlüğüyle gelişeceğine inanır, insanların düşünceleri nedeniyle cezalandırılmasını istemeyiz” dedi.
Doğmuş, yaptığı konuşmanın devamında; “Cumhuriyetimizin 100.yılını geçtiğimiz bu günlerde; hukukun üstün olduğu, gerçekten laik ve demokratik düşünceye sahip, farklı inançların kendilerini özgürce ifade edebildikleri, farklılıkları nedeniyle dışlanmadıkları, yakılmadıkları, işkenceye tabi tutulmadıkları, yargısız infaz edilmedikleri bir Türkiye’de, emeğin politikacıya, üçkağıtçıya, namussuza peşkeş çekilmediği, siyasetin hukuka egemen olmadığı, yurttaşlığıyla bütün bireylerin onur duyduğu, ülkenin derdinde, sıkıntısında, vergisinde, askerliğinde ortak olan bireylerin, devletin olanaklarından da ayrımsız ve eşit olarak yararlandığı bir Türkiye’de yaşamak hepimizin ortak temennisi ve arzusudur. 
Değerli Canlar sözlerime son verirken, yaşanmış ve hala yaşanmakta olan tüm zulümlerin ve acıların son bulması için, Kerbela’da yitirdiğimiz İmam Hüseyin ve 72 yakını için, Maraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta, Gazi’de, Gezi’de, Ankara Gar Meydanı’nda, Suruç’ta yitirdiğimiz canlarımız için zalimlerin zulmüne karşı tuttuğumuz matem oruçlarımız, paylaştığımız lokmalarımız kabul ve makbul ola, Hak dergahına yazıla” ifadelerine yer verdi.

KAYNAK: Gülben Güley
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *