Dünya Sağlık Örgütü'ne göre her yıl 600 milyon kişi besin zehirlenmelerinden etkileniyor. Yaz aylarında sıcaklığın artması ile birlikte besin zehirlenmesi vakalarında artış görülüyor.
En çok yaz aylarında görülen besin zehirlenmelerinin sebeplerini anlatan Merzifon Kara Mustafa Paşa Devlet Hastanesi Başhekimi Amasya Üniversitesi Öğretim Görevlisi Uzm. Dr. Selçuk Sezikli, “Besin zehirlenmelerinin önce tanımını yaparak başlayabiliriz. Katı veya sıvı herhangi bir besinin vücuda alındıktan sonra enfeksiyon ya da intoksikasyona sebep olmasına kabaca besin zehirlenmesi, gıda zehirlenmesi diyebiliriz. Gıda zehirlenmeleri bakteri yoğunluğuyla da alakalı olabilir, fiziksel kirlenme ile de alakalı olabilir. Ayrıca besinin içinde doğal yollardan oluşan kimyasal maddelerden de kaynaklanıyor olabilir' dedi.
Besin zehirlenmesinin yaz aylarında sık görüldüğünü söyleyen Merzifon Kara Mustafa Paşa Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Selçuk Sezikli, “Yaz aylarındaki bu vakalardaki artışın en büyük sebebi tehlikeli olan sıcaklık aralığının yani 4 santigrat derece ile 63 santigrat derece aralığının yaz aylarında besinin daha çok bu aralığa maruz kalıyor olması. Pikniklerdeki en büyük problem çiğ besinlerin gidilecek ortama kadar taşınırken soğuk zincirin kırılıyor olması ve aynı şekilde çiğ gıdaya, ete temas eden ekipmanların doğrama tahtası, çatal, bıçak, kaşık gibi ürünlerin piknik ortamında yeterli ekipman bulunamadığı için çiğ sebzeler için de kullanılıyor olması. Bu tarz durumlar çapraz bulaşı, kontaminasyon riskini oldukça artıran şeyler. Bunları en aza indirebilmek için tabi ki önceden hazırlıklar yapılabilir. Etleri muhafaza etmek için torba ya da benzeri kutular kullanılabilir. Yaz aylarında yeme içme sektörü oldukça hareketlenir, turizm ciddi anlamda hareketlenir. Toplu beslenme hizmeti sunan kurumlarda çalışan personelin hijyen ve sanitasyon eğitimleri veya bu konuda bilinci oldukça da önemli. Denetimlerin tam ve eksiksiz bir şekilde ve gıdayı muhafaza ederken belirli sıcaklıklara, belirli unsurlara dikkat etmek bu anlamda toplum sağlığını korumak adına oldukça önemli bizler için. Özellikle açık büfe tarzında servis edilen yiyeceklerde sıcak ve soğuk ayrımının servis bankosu olarak ciddi şekilde ayrılıyor olması ve sıcaklıkların belirli aralıklarla ölçülüp, özellikle pişmiş besinin iç sıcaklığının ve tabi ki soğuk muhafaza edilecek ürünlerin, soğuk servis edilecek ürünlerin de yine iç sıcaklığının belli bir derecenin üzerine çıkmıyor olması belli aralıklarla kontrol edilebilir. Dondurulmuş besinin çözdürüldükten sonra tekrar dondurulmaması, pişmiş besinin soğutulup hızlı bir şekilde buzdolabı ortamına yerleştirilmesi istenmeyen türde bakteri oluşumunun önüne geçmek için oldukça önemli ve dikkat ettiğimiz kriterler. Isıtılmış bir besinin tekrar soğuduktan sonra tekrar ısıtılmaması hususunda vatandaşların dikkatli olması gerekir. Aynı şey dondurulmuş besinler için de geçerli. Besin zehirlenmeleri ilk yarım saat ile 72 saat sonrasına varıncaya kadar çok geniş bir zaman aralığında bazı semptomlar gösterebilir. Kişide ciddi anlamda kusma, intesinal (bağırsak sistemi) sistem hareketliliği, ishal gibi karın ağrıları, kramplar şeklinde halsizlik şeklinde kendisini gösterebilir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında aynı besini tüketen başka bireylerde de buna benzer şikayetlerin olması besin zehirlenmesi ihtimalini oldukça artırıyor. Böyle bir durumda en yakın sağlık kuruluşuna, hekime başvurmak ve gerekli tedaviyi almak oldukça önemli. Hekimlerin uygulayacağı medikal tedavinin yanı sıra tabi ki kaybedilen sıvının ve özellikle elektrolitlerin dehidratasyonla oluşan bu vücuttaki kayıpların tekrardan yerine konması da oldukça önemli bizler için. Biz beslenme uzmanları genelde bu tarz durumlarda hastaya özellikle temiz içme suyu tüketimini, eğer kronik bir rahatsızlığı yoksa maden suyu tüketimini, yaz aylarında olduğumuz için ayran tüketimini oldukça üst sıralara almasını veya açık çay, sevdiği bitki çayları şeklinde sıvı tüketimini oldukça üst seviyelere almasını isteriz. Bunun yanı sıra özellikle bağırsak hareketliliğini biraz daha dengeleyecek şeftali, yoğur, pirinç gibi besinlerin de tüketimine biraz daha sıklıkla yer vermek özellikle oluşacak ishal sonrasında kayıpları en aza indirgeyecek ve bağırsak hareketliliğimizi biraz dengelenmesine yardımcı olacaktır.” İfadelerini kullandı.
Yorumlar
Kalan Karakter: